Çocuk İstismarı Paneli

iau-cocuk-istismari.png


Dr. Öğr. Üyesi Şevket AYAZ : Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını, “Bir yetişkin veya devlet tarafından, bilerek veya bilmeyerek yapılan ve çocuğun sağlığını, fiziksel ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlar” olarak tanımlamaktadır. Çocuk istismarı; ihmal, duygusal, fiziksel ve cinsel istismar olmak üzere dört grupta sınıflanmaktadır. Bu eylem ya da eylemsizliklerin sonucu olarak çocuğun fiziksel, ruhsal, cinsel ya da sosyal açıdan zarar görmesi, sağlığının tehlikeye girmesi söz konusudur. İstismar ve ihmalin bu farklı şekilleri yalnız aileleri değil, toplumu, sosyal kuruluşları, yasal sistemleri, eğitim sistemini ve iş alanlarını da etkileyen çok önemli bir sorundur. Çocukların tamamı her semtte, her toplumda, her ülkede ve dünyanın her yerinde, istismara maruz kalabilirler. Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali giderek artmaktadır. İngiltere'de haftada dört, ABD’de ise günde üç çocuk, çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle ölmekte, 4 yaş altında her bin çocuktan biri fiziksel istismara uğramaktadır.
 
Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin KAZAN: Ekran, sadece bir televizyon ekranı değil, cep telefonu bir ekran, bilgisayarlar birer ekran, önünüze gelebilecek her şey birer ekrandır. Her şeye bir ekran boyutuyla bakıyoruz. Bu ekranın arkasında neler var? Öncelikle fotoğraflara dikkatlice bakmanızı rica ediyorum. Burada gördüğünüz fotoğraflarda, neden bunları özellikle seçtim? Çünkü çocuklar televizyonu aynı bu resimdeki gibi seyrediyor. Televizyon seyrederken ya da bilgisayara bakarken aynı bu şekilde seyrediyor. Ve bu şekilde seyrettiği için doğal olarak bütün dikkati onun üzerinde oluyor. O yüzden karşılaştığı tablodaki seyrettiği şiddet görüntüleri, seyrettiği cinsel istismar görüntüleri, bizzat onun zihninde olumsuz yaralar açabiliyor. Çocuk gördüğünü kopyalamaz. Çocuk gördüğünü büyüterek kopyalar. Yani çocuğun zihninde gördüğünden çok daha fazlası yer eder. Olaya biraz bu açıdan bakmamız lazım.

Pınar CANBAZ, Reklamcı, Psikolog: Çocuk istismarıyla ilgili yanlışlar bulunuyor. Çocuk istismarı toplumda az rastlanan bir durum gibi düşünüyoruz, böyle bahsediyoruz, ama kol kırılıyor yen içinde kalıyor. Halbuki dört kız çocuktan biri, altı erkek çocuktan biri on sekiz yaşından önce cinsel istismara bir şekilde maruz kalıyor. Çocukların çoğunda yabancılar tarafından cinsel istismara uğradığını düşünüyoruz, fakat çocuklar aslında bildikleri, tanıdıkları ve güvendikleri tarafından daha fazla cinsel istismara maruz kalıyor. İstismarcı ise genelde sosyo-ekonomik açıdan zayıf kişilik özelliği gösteren yaşlı kişiler olduğunun ve istismarcının ıssız yerler seçtiğini düşünüyorsak, istismar vakalarının birçoğu ev ve okulda ya da ev ve okul yolu arasında gerçekleşiyor. Çocuklar genelde cinsel tacize uğradıklarını açıklamaktan korkuyorlar, ama davranışlarıyla bazı bozukluklarla belli edebiliyorlar. Dolayısıyla biz yetişkinler olarak anlamak zorundayız. Cinsel istismara uğrayan bir şahsın, bir yakınına itiraf etmesi tabii ki çok güç bir şeydir. Hatta bir örnek vereceğim size, hepinizin tanıdığı bir şarkıcı Nazan ÖNCEL, üvey babasının cinsel istismarına uğramış bir sanatçıdır. Yıllar sonra bir şarkı yazarak annesine yazdığı şarkıyla itiraf etmiştir. 
 
Ozan KARADAĞ, Siber Suçlar Uzmanı : Arkadaşlar tüm sosyal medyalarınız iz bırakıyor. Twitter, Facebook, YouTube; hepsinin sunucusu yurtdışında. “Ben girip çıkıyorum, bir şey olmaz” demeyin, biz de bunları tespit edebiliyoruz. Nasıl sevgili Hocam dedi ki: “Yarın o çocuk büyüdüğünde bu resimleri gördüğünde etkilenmeyecek mi?” Hepimizin çocukken yaptığı hatalarımız var, bunlar neden önünüze gelsin? İnterneti doğru kullanın. Çünkü bu tehditlerle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bize gönderiliyor bunların hepsi. Buradan gelen raporların incelemelerini yaptıktan sonra, suç unsuru tespit ettiklerimizi savcılığa götürüyoruz. 2016-2017 ve 2018'in dört ayının tarafımızca yakalama sayılarını belirttik, tutuklamanın az olduğunu görüyorsunuz değil mi? Bunu da arkadaşım size izah edecektir, ama ben size bir iki tanesini söyleyeyim. Arkadaşlar çocuğu da, biz görüyoruz maalesef, ailesini de şubemize davet ediyoruz, özel odamız var ve psikolojik destek alarak yapıyoruz. Burada vaka bize çok geç geliyor. Geldikten sonra, ailenin içerisinde, az önce söylediğim gibi, kocam kardeşimi öldürür, şu olur, vakıalarında, yapan da çocuk, bizim yeğenimiz yapmış diyerek kişiyi değiştiriyorlar. Burada bir sıkıntı yaşıyoruz. Bizim temel belirleyeceğimiz şey, duygusal olamayız, dijitallerine bakıyoruz. Dijitallerinde bu videolar var mı? Mağdur olan kız ile ilgili videolar var mı? Bunlara bakıyoruz, inceliyoruz ondan sonra yargılıyoruz. Raporlarımız kesin ve nettir. O yüzden bunlar zaman alıyor ve genelde hâkim ve savcılarımızın bu konuda çok bilgili olduğunu sanmıyorum, bilenleri hariç tutuyorum. Bu konuda cezalandırma yöntemi ne yazık ki az. 
 
Elçin Cemre ŞENCAN: Çocuk istismarı konusuna geçmeden önce çocuk kavramı üzerinde durmak gerektiğini düşünüyorum. Çocuk kimdir? Çocuk her şeyden önce bir insandır ve her insan gibi temel hak ve özgürlükleri vardır, yaşam hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, düşünce özgürlüğü.. Bu haklara çocuk doğumundan itibaren kavuşur ve ölene kadar sahiptir. Bu haklardan vazgeçemez, devredemez. Bunların hepsi bütündür. Bu haklar sınırlandırılamaz. Ancak olağanüstü hal gibi durumlarda, yaşam hakkı dışındaki hakların sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Çocuk mevzuatla tanımlanmıştır. Özellikle on sekiz yaşını doldurmamış, her bireyin çocuk olduğu düzenlenmiştir. Bazen on sekiz yaşından küçük bir çocuğun, ergin olması yani yetişkin olarak kabul edilmesi de gündeme gelebiliyor. On sekiz yaşını doldurmayan bir kişinin ergen olabilmesi için ancak ya evlenmiş olması gerekmektedir ya da mahkeme kararıyla mahkemenin bu kişi artık ergindir diye karar vermiş olması gerekir. Evlenme konusunda çok fazla bilgi kirliliği var maalesef ancak şunu belirtelim, evlenmenin yaşı kural olarak on yedidir ancak on yedi yaşındaki bir kişi yasal temsilcisinin izniyle evlenebilir. Bunun dışında ancak en erken on altı yaşında bir çocuk evlenebilir. Bu da mahkeme kararıyla bir evlenme söz konusudur. Daha küçük yaşlardaki çocuklarla evlenilmesi cinsel istismarın konusunu oluşturur. Burada şunu da belirtmek istiyorum, cinsel istismar konusu hukukumuzda çok yeni. 2004 yılından önce cinsel istismarla ilgili bir düzenleme yoktu. O yüzden belki de çok erken yaşta evlenen insanlar vardı çevremizde. 2004 yılından sonra suç olduğu kabul edilmiştir.  Cezalar çok caydırıcı görünmüyor. Bunlar artık hepimizin vicdanını rahatsız edecek duruma ulaşmış durumda. Bu amaçla Bakanlık tarafından bir komisyon oluşturdu. Daha fazla düzenlemeler olacağına da güvencim sonsuz. 



Küresel Bir Sorun Çocuk İstismarı Paneline Ait Görseller


güncelleme: 8.5.2019 20:11