Küresel İklim Değişikliği, Çevre ve Enerji Uluslararası İkinci Sempozyumu


​(18 Nisan 2018)

AFİŞ - KURESEL IKLIM DEGISIKLIGI -01.jpg



SEMPOZYUMUN WEB SİTESİ:  CES


2.JPG


SEMPOZYUM TAKVİMİ


Sempozyum Bildiri Özeti Teslim Tarihi:  14 Şubat 2018

 

Sempozyuma Kabul Edilen Bildirilerin İlan Tarihi:  28 Şubat 2018

 

Sempozyum Bildiri Tam Metin Teslim Tarihi:  10 Nisan 2018

 

Sempozyum Tarihi:  18 Nisan 2018



SEMPOZYUM KİTAPÇIĞI İÇİN TIKLAYINIZ! KİTAPCIK.pdf  


1.JPG3.jpg

TTT.JPG

EZ5B9975.JPG730A0601.JPG



DÜZENLEME KURULU


İAÜ EPPAM

İAÜ AFAM

İAÜ AFRİKAM

İAÜ CHINA STUDY CENTER

İAÜ TARMER

İAÜ USAM

ANADOLU BİL MYO

İAÜ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ




KONU BAŞLIKLARI



1) Küresel İklim Değişikliği

 

 a) Temel Sorunlar (Çevresel-Su kaynakları, Ormanlar, Vahşî Yaşam ve Hayvanlar,

      Hukûkî, Siyâsî, Ekonomik, Sosyal vb.)

b) Alınan Önlemler ve Hukûkî Düzenlemeler (Bağlayıcılık, Yaptırım Gücü vb.)

c) İklim Değişikliğinin Toplumsal ve Siyasal Etkileri ( Su Güvenliği, Çevre ve Doğal

     Kaynakların Güvenliği, İklim Göçü, İklim Mültecisi, Çevre Rejimi,

     Uluslararası İşbirliği vb.)

d) Ekonomik Boyut (Yeşil Ekonomi, Karbon Ayak İzi, Karbon Borsası, Karbon Kredisi,

      Karbona Dayalı Olmayan Ekonomi, Karbon Vergisi vb.)

e) COP21 Öncesi-Sonrası (Kyoto Protokolü, Paris Anlaşması, COP23 Bern Anlaşması)

 

 

2) Küresel İklim Değişikliğinin Yol Açtığı Büyük Afetlerle  

     Mücadele Yönetimi

 

a) İklim Değişikliğinin Politikalar Üzerindeki Etkileri

b) Büyük Afetlerle Mücadele

c) Hukûkî Düzenlemeler

d) Ekonomik, Siyasal, Çevresel ve Sosyal Boyut

 

 

3) Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımları 

 

a) Sürdürülebilir Enerji (Sürdürülebilir Enerji Politikası)

b) Yeşil Binalar ve Enerji Yönetimi, Yeşil Bina Sertifika Sistemleri

c) Sürdürülebilir Çevre Eğitimi (Çevresel Eğitim, Çevresel Farkındalık ve Algı)

d) Sürdürülebilir Kalkınma Politikaları

    (Sürdürülebilir Çevre Politikası, Sürdürülebilir Enerji Güvenliği)


EZ5B9890.JPGEZ5B0084.JPG

EZ5B9917.JPGEZ5B9898.JPG

EZ5B9905.JPGEZ5B0047.JPG

730A0588.JPGEZ5B0002.JPG

EZ5B9847.JPGEZ5B9883.JPG

EZ5B0025.JPGEZ5B0058.JPG



HÜRRİYET GAZETESİ'NİN

19 NİSAN 2018 TARİHLİ

SEMPOZYUM HABERİ



          İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL Aydın Üniversitesi’nde, “Küresel İklim Değişikliği, Çevre ve Enerji” başlıklı Uluslararası sempozyumun 2’ncisi düzenlendi. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan’ın da katıldığı sempozyumda, küresel iklim değişikliği ve doğal afetler için alınabilecek önlemler konuşuldu. Paris Anlaşması’na dikkat çeken Ceylan, Türkiye’nin anlaşmayı imzaladığını ancak taraf olma konusunda henüz karar verme aşamasında olduğunu söyledi. Ceylan, “Yeşil İklim Fonu tarafından, gelişmekte olan ülkelere sağlanması planlanan, yıllık 100 milyar dolar destekten Türkiye de yararlanmalı” dedi.

          İAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Özyılmaz, yaptığı açılış konuşmasında, sempozyuma kadar ilerleyen süreçte, uzun soluklu çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmaların tamamını çok önemsediklerini söyledi. İAÜ’de yoğun bilimsel çalışmalar yaptıklarını söyleyen Özyılmaz, üretilen fikirlerin, kısa sürede hayata geçirilmesinin de son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. Özyılmaz, “Küresel iklim değişikliği, insanlık için hayati önemdedir. Bu çalışmalardaki amacımız, çevre ve enerji politikalarının, ulusal ve uluslararası birikimlerden yararlanılarak belirlenmesidir” dedi.

          İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi Direktörü, Kazım Gökhan Elgin de sempozyumda kısa bir konuşma yaptı. İklim değişikliğinin giderek afete dönüşmesinde, insanların, teknolojiyi bilinçsiz kullanmasının etkili olduğunu söyleyen Elgin, “Oluşum türlerine göre sadece iki afet türü vardır, doğal ve insan kaynaklı. Doğal afetler, deprem, sel, kuraklık, kasırga, heyelan, salgınlar gibi önlenmesi mümkün olmayan afetlerdir. İnsandan kaynaklı afetler ise, yanlış tercihler yapılmasından, ürettiği teknolojinin sınırlarını kontrol edememesinden, kontrolü dışındaki doğal olaylara yönelik, gerekli zarar azaltıcı önlemleri almaması gibi sebeplerden kaynaklanmaktadır. İklim değişikliğinin, bir afet haline gelmesinin sebebinin, insanoğlunun ürettiği ve kontrolsüz olarak yaygınlaştırdığı teknolojinin sonucu olduğu konusunda, iklim araştırmacıları hem fikir. İnsandan bağımsız olan depremler, seller, kuraklık veya iklim değişikliği ve ona bağlı olarak hızla artan zararlara karşı yapılabilecekler var. İnsanoğlunun zekâsı, yerleştirdiği teknolojiler ve alacağı önlemlerle, bunları felaket olmaktan çıkarabilir” dedi.


TEKNOLOJİNİN KONTROLSÜZ KULLANIMI AFETE YOL AÇIYOR.

DENGEYİ BOZDUK VE TABİAT TEPKİ VERMEYE BAŞLADI...

          İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi Direktörü, Kazım Gökhan Elgin de sempozyumda kısa bir konuşma yaptı. İklim değişikliğinin giderek afete dönüşmesinde, insanların, teknolojiyi bilinçsiz kullanmasının etkili olduğunu söyleyen Elgin, “Oluşum türlerine göre sadece iki afet türü vardır, doğal ve insan kaynaklı. Doğal afetler, deprem, sel, kuraklık, kasırga, heyelan, salgınlar gibi önlenmesi mümkün olmayan afetlerdir. İnsandan kaynaklı afetler ise, yanlış tercihler yapılmasından, ürettiği teknolojinin sınırlarını kontrol edememesinden, kontrolü dışındaki doğal olaylara yönelik, gerekli zarar azaltıcı önlemleri almaması gibi sebeplerden kaynaklanmaktadır. İklim değişikliğinin, bir afet haline gelmesinin sebebinin, insanoğlunun ürettiği ve kontrolsüz olarak yaygınlaştırdığı teknolojinin sonucu olduğu konusunda, iklim araştırmacıları hem fikir. İnsandan bağımsız olan depremler, seller, kuraklık veya iklim değişikliği ve ona bağlı olarak hızla artan zararlara karşı yapılabilecekler var. İnsanoğlunun zekâsı, yerleştirdiği teknolojiler ve alacağı önlemlerle, bunları felaket olmaktan çıkarabilir” dedi.


DENGEYİ BOZDUK VE TABİAT TEPKİ VERMEYE BAŞLADI...

          Ceylan, “Çevrenin, bize emanet olduğuna ve gelecek nesillere koruyarak aktarmak gerektiğine inanıyoruz. 20. YY’dan bu yana dünya nüfusu 5 kat artmış, artan nüfusla kişi başına enerji tüketimi 3, hammadde kullanımı ise 2 katına çıkmıştır. Bu tüketim anlayışıyla birlikte sosyal yaşamdaki devasa büyüme, yerleşme ve yapılaşma, var olan ekosistemi altüst etti. İnsanlar tabiattaki dengeyi bozunca tabiat da bize doğal olarak afetler, felaketler ile tepki vermeye başladı, iklim değişikliği de bu felaketlerin başında gelmektedir” dedi.


PARİS ANLAŞMASINI “DEĞERLENDİRME” AŞAMASINDAYIZ...

          Bakan Yardımcısı Ceylan, geçen yıl yayımlanan, Uluslararası Değerlendirme Raporu’na değindi, “Son 150 yılda dünya yüzey sıcaklığı 1 derece artmış bulunmakta. Bu çok büyük bir tehlike, Uluslararası kuruluşlar, yüzey sıcaklığını +2 derecede tutmak için büyük çaba sarf ediyor. Bilim adamlarına göre, dünya yüzey sıcaklığındaki artış +3 dereceye çıkarsa dünya yaşanmaz bir yer olacak, işte böylesine büyük bir tehlike altındayız” ifadelerini kullandı.

          İklim değişikliğinin önlenmesi için küresel işbirliğinin şart olduğunu belirten Ceylan, “Türkiye’nin de imzaladığı Paris Anlaşması’nın kabulü uluslararası kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Türkiye müzakerelere, ülke menfaatlerini koruyarak devam edecek, adil ve eşit şartlar oluşması için gayret gösterecektir. Paris Anlaşması’nın, ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesini muhafaza etmesi ve sözleşme maddelerinden bağımsız, gerçekçi ve esnek bir sistem getirmesi, ülkemiz açısından olumlu değerlendiriliyor ancak burada bir haksızlık var. Taraflar, konferansı kararıyla özel koşullar tanınmış olan ülkemize, finans desteği ve teknoloji transferi sağlanmasına ilişkin hükümlerin Paris Anlaşması’nda ve kararında yer almaması üzüntü vericidir.Yeşil İklim Fonu ve teknoloji desteklerine erişime yönelik haklı beklentilerimiz maalesef henüz karşılanmış değildir. Bu nedenle Paris Anlaşması’na taraf olma hususunu değerlendirme aşamasındayız” dedi.


YEŞİL İKLİM FONU’NDAN TÜRKİYE DE YARARLANDIRILMALI...

          Paris Anlaşması’nın, TBMM’de beklediğini belirten Ceylan, Türkiye’yi dezavantajlı duruma sokan maddelerin değişmesi, teknoloji transferi ve Yeşil İklim Fonu’ndan yararlanmasının sağlanması durumunda anlaşmanın imzalanabileceğini söyledi. Ceylan şöyle konuştu, “Özellikle 2020 yılından itibaren Yeşil İklim Fonu tarafından, gelişmekte olan ülkelere sağlanması planlanan yıllık 100 milyar dolar destekten Türkiye de yararlanmak istemektedir.”

          Türkiye’nin, Çevrenin korunması konusunda uluslararası anlaşmalarda, kapasitesinin üstünde taahhütler verdiğini ve sorumluluk üstlendiğini belirten Ceylan, “Türkiye Paris Anlaşması için, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonu artışını yüzde 21 oranında düşüreceğini taahhüt etmiştir. Ulusal katkımıza göre, 2030’a kadar 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonu önlenmiş olacaktır” ifadelerini kullandı.

          Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yürütülen “Sıfır Atık” projesine dair bilgiler de veren Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, İstanbul Aydın Üniversitesi’ni de projeye katılmaya davet etti. İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Ceylan’a “Sıfır Atık” projesinin kampüste hayata geçirileceği sözünü verdi...


güncelleme: 19.4.2018 17:51