Gençlik Çalıştayı


(İ.A.Ü TARMER) TARAFINDAN 


14-15 OCAK 2016 TARİHLERİNDE


'ŞİDDET SARMALINDA DİN, İDEOLOJİ VE GENÇLİK" ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ...


siddet


Çalıştayda, İslam dünyasında ortaya çıkan ve bugün tüm dünyayı etkilemeye başlayan terör hareketlerinin kökenleri, meşruiyet arayışı, kendini haklılaştırma biçimi ele alınmıştır. Bugün söz konusu hareketlerin önde gelen aktörlerinin neden daha çok Müslüman dünyasından devşirildiği anlaşılmaya çalışılmış, aileden başlayarak toplumun tüm kesimlerine kademe kademe yayılan terörün kendi kendini yapılandırmış bireylerden çok bu süreçlere yeni dahil olmuş gençlerde bir karşılık bulabilmesinin belli başlı nedenleri üzerinde durulmuştur. Dinin ideolojik bir muhteviyat içinde takdim edilen yapısının sonuçta her bir genç üzerindeki etkileyici/kışkırtıcı yapısı derinlemesine ele alınmış ve başta müfredat sistemleri olmak üzere zihniyet yapıları, aidiyet politikaları, etnik ve kültürel kodları sıkı bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur…

   



Şiddet Sarmalında Din, İdeoloji ve Gençlik Çalıştayı'nın 

Sn. Prof. Dr. Mustafa Saim Yeprem tarafından yapılan birinci gün açılış konuşmasını 
ve Sn. Dr. Necdet SUBAŞI tarafından yapılan çerçeve konuşmasını İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!


Şiddet Sarmalında Din, İdeoloji ve Gençlik Çalıştayı'nın
Sn. Doç. Dr. Mehmet Ulvi SARAN tarafından yapılan
birinci gün birinci oturum konuşmasını İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!


Şiddet Sarmalında Din, İdeoloji ve Gençlik Çalıştayı'nın 
Sn. Doç .Dr. Halil AYDINALP tarafından yapılan
birinci gün ikinci oturum konuşmasını İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!


Şiddet Sarmalında Din, İdeoloji ve Gençlik Çalıştayı'nın 
Sn. Prof. Dr. Hasan ONAT tarafından yapılan
birinci gün üçüncü oturum konuşmasını İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!

Sn. Prof. Dr. Hasan ONAT tarafından yapılan konuşmanın 
ikinci oturumdaki kısmını İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!


Şiddet Sarmalında Din, İdeoloji ve Gençlik Çalıştayı'nın
AB Bakan Yardımcısı Sn. Ali ŞAHİN tarafından yapılan

ikinci gün dördüncü oturum konuşmasının birinci bölümünü İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!

Aynı konuşmanın ikinci bölümünü İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!


Şiddet Sarmalında Din, İdeoloji ve Gençlik Çalıştayı'nın 
Sn. Prof. Dr. Numan KONUK tarafından yapılan
ikinci gün beşinci oturum konuşmasının birinci bölümünü İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!

Aynı konuşmanın ikinci bölümünü İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!



İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ


ŞİDDET SARMALINDA DİN, İDEOLOJİ VE GENÇLİK ÇALIŞTAYI


SONUÇ BİLDİRGESİ



EZ5B3690.jpg


İstanbul Aydın Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TARMER) öncülüğünde bir araya gelen ve ülkemizin önde gelen sayılı akademisyen, aydın ve entelektüellerinden oluşan çalıştay heyeti, bütün dünyada acımasız etki ve sonuçlarıyla tek tek her birimizin hayatını rehin alma çabası içinde olan şiddet olaylarını değerlendirmiştir.

Çalıştay vesilesi ile ''Sultanahmet Saldırısı'' başta olmak üzere; ülkemizde yaşanan tüm şiddet olaylarında hayatını kaybedenlere rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.


Çalıştay katılımcılarının ortak inisiyatifi dikkate alınarak, 

aşağıda sıralanan hususların kamuoyuyla paylaşılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

 

1.       Şiddet, hangi gerekçelerden beslenirse beslensin, kendi varlığını hangi meşrulaştırmalarla açıklamaya yeltenirse yeltensin kötüdür; her durumda ve fırsatta reddedilmesi gerekir.

 

2.       Şiddetin bireysel ve toplumsal tezahürleri; psikolojik, sosyolojik, kültürel ve dinsel gerekçelerle ilişkilendirilebilecek özelliklere sahiptir. 11 Eylül 2001 tarihi itibariyle fiilen dünya gündemine giren dini görünümlü şiddet algısı, farklı gerekçe ve motivasyonlardan beslenmektedir.

 

3.       İslam'la şiddet arasında kurulmaya çalışılan bağıntı, her durumda üzücü ve rahatsız edicidir. İslam'ın geleneksel ve modern tasavvurları dikkatle takip edildiğinde; onu şiddetle ilişkilendirme hevesi boş bir kurgu ve hayalden öteye gitmemektedir. Bununla birlikte; dünya ölçeğinde yaygınlaşan terör olaylarında öne çıkan söylemler, imgeler ve diğer bir takım göstergeler dinin, terör ve şiddetle eşleştirilmesi konusunda haksız bazı imkanlar sunabildiğini göstermektedir.

 

4.       Taliban'la başlayıp, Boko Haram ve DAİŞ'le devam eden uluslararası dini/ dini görünümlü şiddettin temel örüntüleri dikkatle izlediğinde; Haricilik, Haşşaşilik ve diğer kriminal organizasyonların dil ve söylemlerini hatırlatan unsurlara rastlamak hiç de imkansız değildir.

 

5.       Dünyanın farklı bölgelerinde yüce dinimiz İslam'ı ve onun yüzyıllar içinde şekillenen medeniyet tasavvurunu  bozmaya hatta yıkmaya çalışan şiddet eylemlerinin, küresel ölçekte Müslüman imge ve imajına verdiği zarar giderek görünür kılınmaktadır.


6.       Bugün gelinen noktada; terör ve şiddetle ilişkiye geçmiş kimi dini grupların tercih ve yönelişleri tartışmaya açılsa da, mevcut durumu ortaya çıkaran süreçlerin soğukkanlı bir şekilde ele alınması artık fazlasıyla öncelik arz etmektedir.

 

7.       Müslüman coğrafyasındaki sömürgeci müdahaleler, işgal ve soykırım politikalarının bölge halklarına bıraktığı miras, acımasız sonuçların ortaya çıkmasına yol açmıştır.  Bugün; Irak'ın işgali, Afganistan'ın tartışmalı konumu ve Filistin'de yaşanan acılar, bölgede yaşayan insanları özellikle çocuklar üzerinde onarılması imkansız travmalara yaratmaktadır. Bu travmaların atlatılması için mevcut sorunların örtbas edilmesi ya da görmezlikten gelinerek aşılabileceğini düşünmek, gayri ahlakidir. Bölgede, Müslümanların yaşadığı trajediler emsalsizdir. Bununla birlikte, İslam'ın insan ve toplum kavrayışı; zulmü, haksızlığı, icbar ve dışlamayı asla kabul etmeyen bir ahlak ve vicdan üzerine inşa edilmiş durumdadır. Müslümanlar;  haklı tepkilerini ortaya koyarken bile, Müslüman kalmak zorundadırlar.


8.       Terör ve şiddete ev sahipliği yapan ya da ona dil ve söylem üzerinden psikolojik destek sunan hemen her unsurun gözden geçirilmesi gerekir. İnsan yetiştirme düzeni başta olmak üzere; eğitim politikaları, bilgi müfredatı, pedagoji ve ahlak süreçleri üzerinde bilhassa durulmalı; devlet, toplum ve birey üzerinde mevcut sorunlu sahaların gözden geçirilmesi hususunda gayret sarf edilmelidir.

 

9.       Batıda, İslamofobik çabalar içinde İslam'ı ve Müslüman toplumları karalamaya yönelik açık ve örtük kampanyalar karşısında sürekli teyakkuz halinde olmak yeterli değildir. Dini/ dini görünümlü şiddetin  enstrüman ve eylemleri, söz konusu kampanyaların en basit destekçileri arasındadır. Aradaki bağlantılar göz ardı edilmemelidir.

 

10.    Dini konuların işlenmesi ve geliştirilmesi konusunda sorumluluk sahibi kurum ve yapıların daha fazla rol alması; bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nın toplumun dini inanç sağlığının korunmasında daha fazla çaba göstermeleri gerekmektedir.

 

11.    Gelenekle modernlik arasında sıkışıp kalmış; geleneği, koşulsuz bir teslimiyet içinde kabullenen modernliği, istisnasız bir eleştiriyle reddedenler kadar, bütün bu ilgileri tersine bir itkiyle gerçekleştirenler arasında hiçbir fark yoktur. Geleneği de fiili durum olarak içinde yaşadığımız modernliği de gerçek ölçülerinin içinde kavramanın yollarını bulmak gerekir.

 

İstanbul Aydın Üniversitesi TARMER'in şiddet üzerine gösterdiği hassasiyet 

her türlü takdirin üzerindedir. 

Diğer üniversitelerimizin de benzer duyarlılıklar içinde 

sorunu farklı boyutlarıyla ele alan çalışmalara öncülük etmesi 

heyecanla beklenmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur…



ÇALIŞTAY ÜYELERİ


vg2.jpg


nLR1k0.jpg


GENÇLİK ÇALIŞTAYI.jpg

güncelleme: 2.3.2017 13:20