'İslâm Toplumlarında Kadın' Konferansı

Dünya Kadınlar Günü Gündemi; 

"İslâm Toplumlarında Kadın Sorunları" Oldu...


İstanbul Aydın Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi, TARMER Seminerleri başlığı altında gerçekleştirdiği altıncı konferansta; Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (İAÜ-TARMER) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Saim YEPREM'in moderatörlüğünde Gazeteci/ Yazar Ayşe Böhürler'in konuşmacı olarak katılmasıyla "İslam Toplumlarında Kadın Sorunları" konuşuldu.


KKK1.jpg


Birçok ulusal ve uluslararası platformlarda kadın ve insan hakları üzerine çalışmalar yapan Böhürler, "İslam Toplumlarında Kadın Sorunları"nı on üç İslam ülkesinde yaptığı araştırmalar sonucunda hazırladığı kusursuz sunumu ile İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencilerine aktardı.


"HER ÜLKEDE KADIN GÜNDEMİNİN BAŞLIKLARI DEĞİŞTİ"

İslam coğrafyasındaki kadınları tanımayı amaçlayan belgesel projesi ile araştırma yapmaya başlayan Böhürler, her ülke ve her kıtanın kendine özgü Kadın Sorunları olduğunu belirtti. Ortak bir Müslüman kadın prototipi olmadığını, her ülke için kadın meselesi kendi tarihinden ve coğrafyasından bağımsız değerlendirilemediğini ve hatta kadın sorunlarının ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile de ilintili bir durum ortaya koyduğunu belirtti.


"TEK BAŞINA KADIN ÖZGÜRLEŞMESİ MODELİ 

MAYA TUTMUYOR!"

Ülkelerin kendi koşullarından bağımsız, tek başına kadın özgürleşmesinden ve gelişiminden söz etmenin mümkün olmadığına değinen Böhürler, İslam dünyasında; kadın sorunlarının batı dünyasının kendi tecrübesi ile şekillendirdiği eşitlik ve modern dünyanın kadın hakları yaklaşımı ile çözülebilecek gibi olmadığını savundu. Hayatta kalmanın şiddet, açlık tehditleri altında mücadelesini veren kadınlara kadın erkek eşitliği perspektifi bir hayli anlamsız kaldığını belirtirken; en dengeli mücadeleyi Filistinli kadınların başardığını belirtti.


KKK2.jpg


TÜM İSLAM ÜLKELERİNDE ORTAK SÖYLEM

AİLE DEĞERLERİNİ-KÜLTÜRLERİNİ-DİNLERİNİ koruyarak kadın haklarını geliştirmek istiyorlar… Tüm bunların yanı sıra İslam dünyasının kadınları arasında çok başarılı kadınların var olduklarını, sanat, siyaset, iş dünyası içinde her alanda önemli mevkide kadınların var olduklarını, ancak hepsinin burka-peçe söyleminin arkasında kaybolduklarını tüm samimiyetiyle aktardı. Her değindiği konuyu görsellerde bütünleyen Böhürler gezmiş olduğu on üç İslam Ülkesini tüm detaylarıyla tek tek bizlerle paylaştı. Bilinmeyenlerin de ortaya konduğu araştırmada Sudan'ınanaerkil bir toplum olduğunu tüm bu baskılara rağmen kadın özgürlüğünün daha baskın olduğunu ve eğitimli kadın sayısının diğer ülkelere göre çok daha fazla olduğunu belirtirken, İran'da dünyada en çok baskı altında olup en fazla entelektüel karşı duruşa sahip kadınların yaşadığı bir ülke olduğunu, Filistin'de ise; Halkın kendi mahallelerine her girişte İsrailli askerlere kimlik göstermek zorunda kaldıklarını, kadın sorunlarının işgal durumu ile çerçevelenmiş olduğunu, Umman'da Çöl bölgesinde yaşayanların hala geleneksel bedevi hayatını sürdürdüklerini fakat kadınların eğitim oranın yüksek olduğunu, çölde yaşayan ailelerin çocuklarının helikopter ile okula götürülüp getirildiğini ve kızların okula gitmesinin teşvik edildiğini, Lübnan'ın ise, 18 mezhebin bir arada yaşadığı ve her mezhebin kendi hukukunu uyguladığı bir ülkede kadın sorunlarında ana başlıkların evlenme, boşanma gibi daha çok hukuki konularda görüldüğünü, Mısır'ın kadın hareketinin en erken başladığı bölge olmasına rağmen kadınlarını siyasete en erken taşımış bir ülke olsa da, bugün kadın konusunda yeni bir atılımın ihtiyacı içinde olduğunu, Suriye'de bağımsız ve güçlü bir kadın sivil toplumu olmadığını ve kadın mültecilerin ağır stres ve sağlık sorunları yaşadığını,  bu sağlık sorunları arasında hamile kadınlar arasındaki erken doğumların da bulunduğunu, Endonezya'da kadın hakim bir kültürü yüzyıllardır yaşatan bu Müslüman toplumda ise evlilik öncesi kız tarafının erkeğe görücü gitmesi, mal mülk ve soyadı, her şeyin kadının üzerinden devam ediyor olması ve Erkeklerin mal mülk sahibi bile olamadıklarını, erkeklerin eşlerinin evine gelin gittikleri, Malezya'nın, ultra modern görünümlü çehresi ile kadınların sokakta, siyasette sorunsuz olabildikleri ülkelerden birisi olduğunu, Cezayir'de kadın sorunlarında hukuki boyutun büyük önem taşıdığı, kimlik tartışmaları ile birlikte kadın sorunlarının belirginleşitiğini ve  kadınların hayata katılımında mani olmamasıyla güvenlik sorununun kadınları kısıtladığına ve bazı şehirlerde kadınların sokağa çıkmasının güvenlik açısından risk oluşturabildiğine dikkatleri çekti. Ürdün'de sivil toplum ve kadın hareketi sarayın kontrolünde olmasına rağmen geleneklerin çok katı, cemaatler ve kabilelerin siyasete etkisinin kadın katılımını atanmışlar halinde şekillendirmesinin altı çizilirken Yemen de, Yoksulluk ve geleneklerin gücünün  her yerde hissedildiğini, kadın hakları için mücadele eden kadınların çok aktif, çok samimi, ve açık yüreklilikle ülkelerini gizlemeden anlattıklarını, Pakistan'da gelenekler, yoksulluk, kafa karışıklığı, feodal değerlerin hakimiyetinin kadının üzerinde olduğunu, kadın hareketinin çok güçlü ama kadın hakları karnesi zayıflarla dolu bir ülke olduğunu ve kadın yakma, anne karnında kız bebekleri öldürme, ocak patlatma, çeyiz yakma, hudut kanunları gibi hiçbir ülkede duyulmayan kadın sorunları ile burada tanıştıklarını bizlerle paylaştı.

Öğrencilerin yoğun ilgiyle sorularının cevaplandırılmasının ardından Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (İAÜ-TARMER) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Saim YEPREM'in Ayşe BÖHÜRLER'e İstanbul Aydın Üniversitesi adına plaket takdim etmesi ile konferans son buldu. 

Programın kaydını  İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN..!

güncelleme: 2.3.2017 16:43