İAÜ- TARMER;
"GELENEKLİLİK Mİ? GELENEKÇİLİK Mİ?" KONFERANSIYLA,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN VATİKAN NEZDİNDEKİ BÜYÜKELÇİSİ
SN. PROF. DR. KENAN GÜRSOY'A EV SAHİPLİĞİ YAPTI...
İstanbul Aydın Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (İAÜ- TARMER) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Saim YEPREM ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Vatikan Nezdindeki Büyükelçisi Prof. Dr. Kenan GÜRSOY Geleneklilik ve Gelenekçilik kavramlarını din, felsefe, sanat, mimari gibi birçok açıdan İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencilerine açıkladılar.
GÜRSOY: "İNSANLAR BİRBİRLERİNE DÜŞMAN PEK ÇOK KAMPA AYRILDI"
Son beş altı yılda dünyanın bir çok yerinde, insanların birbirlerine düşman pek çok kampa ayrıldığını ve bunun sebeplerinin ideolojileştirilmiş dini yaklaşımlardan kaynaklandığını ifade eden Gürsoy, bunların dini geleneklerden hatta aynı dinin farklı geleneklerinden meydana geldiğini belirterek Suriye, Irak gibi Ülkelerden örnekler aktardı ve bu gibi Ülkelerin dinlerinin, mezheplerinin, geleneklerinin gerçekte var olan felsefesini iyi bilmemeleri nedeniyle bu savaşların meydana geldiğini söyledi.
"AVRUPA'DA İSLAMOFOBİ DEDİĞİMİZ BİR ZİHNİYET VAR"
Geleneklerin birbirini anlamadığına değinen Gürsoy, Müslümanlardan nefret etmeye başlayan onların geleneklerini anlayamayan, katline kadar giden topluluklar olduğunu bildirirken aynı şeyin Müslümanlar tarafından da yapılabildiğini, problemin özünde toplumların geleneklerindeki felsefeyi anlamamalarının yatmakta olduğunu vurguladı.
"YARIN SABAH
BEN DAHA ÖNCE HİÇ OLMAMIŞ YENİ BİR ŞEY ORTAYA KOYACAĞIM DEDİĞİNİZDE,
ASLINDA HİÇBİR ŞEY ORTAYA KOYMUYORSUNUZ."
Gelenekliliğin insanlık boyunca var olup geliştiğini ve farklı şekillerde kendini ortaya koyduğunu ifade eden Gürsoy, tüm bu gelişmelerin kültür genetiğini oluşturduğunu ve böylece geleneklerin teşekkül ettiğini savundu. "Yarın sabah ben yeni bir şey ortaya koyacağım dediğinizde aslında hiçbir şey ortaya koymuyorsunuz." Diyerek özünde her şeyin bir temeli olduğunu ve kendi dilimiz içine doğarak kendi dilimizden destek aldığımızı belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Vatikan nezdindeki Büyükelçisi olan Prof. Dr. Kenan GÜRSOY tarihi açıdan çok zengin olan Roma'yı ve 2000 yıldır sürdürülen kilise geleneğinin de geleneklilikten çok gelenekçi bir kurum olduğunu belirtti. "Bugün 266'cı Papa'yı görüyoruz" diyen Gürsoy bu geleneğin Hz. İsa'nın ölümünden bu yana gördüğümüz geleneklerin ne kadar uzun soluklu olabileceğinin örneği olduğuna işaret etti.
PROF. DR. MUSTAFA SAİM YEPREM:
"GELENEKLİLİK HEM GÜNÜ YAŞAYAN,
HEM GELECEĞİ HAZIRLAYAN GÖRÜŞÜ İFADE EDER."
İstanbul Aydın Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (İAÜ- TARMER) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Saim YEPREM ise gelenekçiliği, bir ağacın sadece köküne bağlı kalınıp gövdesinin ve dallarının gelişmesine engel olmak, benzetmesi ile tanımladı. "cı'lık cu'luk takısından hoşlanmam" diyen Yeprem, gelenekçiliğin hiçbir zaman geleneklilik olmadığı kanaatini belirtti.
"GELENEKÇİ OLAN KİŞİNİN,
GELENEKLE İLGİSİ YOKTUR."
Gelenekçilik ifadesinin geleneği küçümseyen bir yaklaşım tarzı içerdiğini söyleyen Yeprem, geleceğe iyi hazırlanmanın yolu geleneğimizle bağları canlı tutup köklerimizi unutmadan gelişmemizi sağlayacak yaklaşımlar olması gerektiğini belirtti. Yeprem, gelenekçiliği ön planda tutmanın tarihten kopamamış günümüze ulaşılamamış bir tavır olduğunu savundu.
Gelenekliliğin ve gelenekçiliğin hemen hemen her alanda karşımıza çıktığını örneklerle bizlere aktaran konuşmacılar özetle tekrardan kaçınılarak ama özü yitirmeden günümüze uygun her alanda yeni eserler üretilmesi gerektiğini belirttiler.
Öğrencilerin ilgi ile dinlediği konferans soruların cevaplanması ve İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İZMİRLİ'nin üniversitemiz adına Prof. Dr. Kenan GÜRSOY'a plaket takdim etmesiyle son buldu.
