<p><span id="ms-rterangecursor-start" aria-hidden="true" rtenodeid="1"></span><span id="ms-rterangecursor-end" aria-hidden="true"></span></p><p style="text-align: justify;">Arap ülkelerinin en seçkin üniversitelerinin konuk olduğu, İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) ile <strong>Arap Üniversiteler Birliği&#39;nin (Association of Arab Universities – AARU) </strong>ortaklaşa gerçekleştirdiği &quot;Türk Arap Üniversiteleri Konferansı&quot;, 13 Şubat&#39;ta İstanbul Aydın Üniversitesi&#39;nde gerçekleştirildi.</p><p style="text-align: justify;"><strong>EĞİTİMDE BÖLGESEL İŞ BİRLİKLERİ</strong></p><p style="text-align: justify;">Arap Üniversiteler Birliği üyesi yüzden fazla üniversitenin Rektör ve Mütevelli Heyet Başkanları ile Türkiye&#39;den üniversitelerin rektör, dekan ve akademisyen düzeyindeki temsilcilerinin bir araya geldiği konferansın açılış töreninde, İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı ve Avrasya Üniversiteler Birliği Başkanı Dr. Mustafa Aydın&#39;ın yanı sıra, İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, AARU Genel Sekreteri Prof. Dr. Sultan T. Abu-Orabi Aladwan, AB Eski Bakanı Egemen Bağış ve Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya başta olmak üzere, Türkiye ve Arap ülkeleri akademi camiasından çok sayıda davetli ve öğrenciler katıldı. Üç gün sürecek olan konferansta Orta Doğu bölgesindeki yükseköğretim ve eğitim ekosistemi, bu ekosistemi geliştirmek için yapılması gerekenler, bilimsel diplomasi ve Endüstri 4.0 süreci çerçevesinde geliştirilebilecek iş birlikleri değerlendirilecek.</p><p style="text-align: justify;">Konferansın açılış konuşmasını yapan İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, eğitim sistemlerinin, sanayinin gerektirdiği becerileri kazandıracak şekilde dönüştürülmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Nitelikli insan kaynağının ekonomik büyüme ve inovasyonun anahtarı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İzmirli, şunları söyledi: &quot;Endüstri 4.0 sürecinde üniversitelerimize de büyük görevler düşüyor. Ancak üniversitelerimizin bu karmaşık görevi nasıl yerine getireceğinin de tartışılması gerek. Konferansta bu soruya da cevap arayacağız. Bölgesel bazda gerçekleştirilecek bilimsel diplomasi ve ideolojileri aşan iş birlikleri ile bu konuyu da çözmeye çalışacağız. Bölgemizde yer alan güçlü üniversitelerin konferans kapsamında gerçekleştirecekleri çalışma ve iş birliklerinin, bölgemizdeki eğitim sistemlerini de etkileyen problemlere çözüm bulacağına inanıyoruz.&quot;</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;BÖLGESEL DEĞİŞİM PROGRAMLARI&quot; ÖNERİSİ</strong></p><p style="text-align: justify;">Rektör Prof. Dr. İzmirli&#39;den sonra söz alan AARU Genel Sekreteri Prof. Dr. Sultan T. Abu-Orabi Aladwan ise, Türk ve Arap halklarının tarihten gelen temaslarına değindi. Son dönemde yaşanan Türk-Arap yakınlaşmasını sevindirici bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Orabi, &quot;Türkler ve Araplar olarak bizi en çok bir araya getiren İslam dini olmuştur. Dört asır boyunca tek bir devlet olarak yaşadık. Bu nedenle tek millet sayılırız. İslam medeniyetinin dünyanın en ileri medeniyeti olduğu dönemleri biliyoruz. O kadar ki, bölgemizde bulunan bazı üniversiteler, dünyanın en eski üniversiteleri olarak kabul ediliyor. Bu dönemi tekrar yakalayabiliriz. Artık İngiliz veya ABD&#39;li üniversitelerden çok, bölgedeki güçlü üniversitelerimizle iş birliği içine girmemiz lazım. Bugün baktığımızda Türkiye&#39;ye Arap ülkelerinden çok sayıda öğrenci geliyor. Aynı şekilde Türkiye&#39;den de Arap ülkelerine çok sayıda akademisyen gidiyor. Bu iş birliklerinin yoğunlaşması, söz gelimi Batı&#39;da uygulanan Erasmus gibi süreçlerinin bizim bölgemiz için de uygulamaya alınması şart&quot; diye konuştu.</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;KENDİ DEĞERLERİMİZDEN KOPMADAN DÜNYAYLA BİRLEŞMELİYİZ&quot;</strong></p><p style="text-align: justify;">Daha sonra söz alan İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı ve EURAS Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Orta Doğu&#39;nun yaşadığı sıkıntılardan çıkışın en önemli yolunun eğitimden geçtiğini vurguladı. Orta Doğu&#39;nun 1&#39;inci Dünya Savaşı&#39;ndan bu yana en sıkıntılı dönemini yaşadığını ifade eden Aydın, &quot;Biz eğitimciler, bölgenin ilerleyeceği yolu eğitimle ne kadar aydınlatırsak, ekonomide ve siyasette bölge ülkeleri olarak o kadar başarılı oluruz. Bu bölgenin üniversitelerinin birbirleriyle olan iş birlikleri ne kadar gelişkin olursa, bölgemize o kadar hizmet etmiş oluruz. Irkçı ve şoven söylemlerle bir yere varılmaz. Aksine toplumları birbirinden uzaklaştırmış oluruz. Artık hepimiz ağır uykumuzdan uyanmalı, başka iradelerin bizi yönlendirmesine izin vermemeliyiz. Kendi değerlerimizden kopmadan, küresel gerçekleri de yok saymadan ilerlemeliyiz&quot; ifadelerini kullandı.</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;İLK EMRİ &#39;OKU&#39; OLAN BİR DİNİN MENSUPLARIYIZ&quot;</strong></p><p style="text-align: justify;">Bölge toplumunun bilgi tüketen değil, bilgi üreten bir toplum olması gerektiğini belirten Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya ise konuşmasında &quot;Ortak bilim üretme zemini&quot; vurgusu yaptı. Kaya, &quot;Türk ve Arap üniversiteleri olarak ortaklaşa geliştirilecek Bologna Süreci benzeri yapılanmalar, bölgesel öğrenci değişim programları ile somut eğitim fikirleri geliştirilmeli. Ayrıca bu gibi zirvelerin sürdürülebilir olmasını sağlamak da ortak bilimsel zemin bulabilme açısından son derece faydalı olacaktır&quot; diye konuştu. İstanbul&#39;un &#39;Asya&#39;nın en Avrupalı, Avrupa&#39;nın ise en Asyalı&#39; şehri olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan AB Eski Bakanı Egemen Bağış ise, &quot;Bölge insanı olarak bizim en büyük ihtiyacımız, iletişim ve ortak yaşadığımız sorunlara geliştirilecek ortak çarelerdir. İlk emri &#39;Oku&#39; olan bir dinin mensupları olarak ilim ve ilimde dayanışmayı göz ardı edemeyiz&quot; ifadelerini kullandı. Tören, plaket takdimi ile sona erdi.</p>