Dr. Öğr. Üyesi Şevket AYAZ: Metropol, bazı şehirlerin tek merkezli olmaktan çıkıp, çok merkezli bir hale gelmesiyle ortaya çıkan bir yapıdır. Metropol büyük şehirdir. Mega kenttir ve ana kent demektir. Ülkemizde İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Adana, Mersin; Dünyada da Londra, New York, Paris, Tokyo gibi kentler birer metropoldür. Herhangi bir coğrafya üzerinde kurulan ve tarihin derinliklerine kök salan bu tip şehirler, ülkelerin geleceğine ve toplumların kaderlerine yön verirler. Tıpkı ülkemizin en önemli şehri İstanbul gibi. Asya, Avrupa kıtalarının birleştiği noktada kurulan bu güzel şehir, tarih boyunca ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, turizm, sanayi, askeri, sportif faaliyetlerinin odak noktasını oluşturmuştur. 2017 nüfusu on beş milyon olup, yurtdışı ve yurtiçinden gelen turistlerle bu nüfus yirmi milyonu aşmaktadır. Bu tip kentlerin sağlamış oldukları kentsel rahatlık, sahip oldukları ticaret ve işgücü ve diğer yörelere göre iş bulma imkânlarının çok olması nedeniyle, metropoller yoğun bir göçe maruz kalmaktadır. İstanbul da en çok göç alan illerimizin başında gelmektedir. Bu göç, şehrin işgücünü karşılamasının yanında, bazı sorunlara da yol açmaktadır. Suç oranlarında artış, çevre kirliliği, trafik, dengesiz yapılaşma gibi sorunlar metropollerde sıkça rastlanan sorunlardır.
Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ, İAÜ Rektörü: Ülkemize karşı girişilen o işgal hareketinin ezilmesi, yüreği vatan sevgisiyle çarpan, canını seve seve ülkemizin geleceği için feda eden şehitlerimizin, gazilerimizin sayesinde oldu. İşte o hain darbe girişiminin İstanbul ayağının etkisiz hale getirilmesinde Sayın Emniyet Müdürümüz Dr. Mustafa ÇALIŞKAN Beyefendinin cansiperane, idare kabiliyeti, milletle bütünleşmesi, devletin yanında yer alıp, dostla düşmanın ayrılamadığı bir noktada belki de Cenab-ı Hakkın lütfuyla sezgilerini kullanıp, bunlar arasında doğru tercihi yapabilmesi bizi gerçekten ciddi bir sıkıntıdan kurtardı. Sevgili Gençler, bu dehşet gecesini Sayın Müdürümüz aynı zamanda kitaplaştırdı. Ben çok teşekkür ediyorum, bana da lütfedip bir kitabını gönderdiler. Gerçekten o geceyi kıyamet gecesi başlığı altında kitaplaştırdı Sayın Müdürümüz, hepinizin bunu alıp okumanız ve nasıl bir mücadelenin içerisinden geçip, hangi tehlikelerden geri kaldığımızı öğrenmenizde fayda var. Ben İstanbul için şunu söylüyorum; İstanbul'da yapılan bir anket çalışmasında sorunlar sıralanmış, ilk sırada ulaşım geliyor; trafik problemi. Güvenlik problemi yedi ve sekizinci sıraya düşmüş. Bu son derece önemli bir göstergedir. Dünya metropolleri içerisinde de gerçekten önemli bir başarının göstergesidir. Ben bu başarının sağlanmasında gerçekten büyük emeği olan Sayın İstanbul Emniyet Müdürümüze tekrar şükranlarımı sunuyorum. Bize vereceği çarpıcı örnekleri dikkatle dinlemenizi sizden rica ediyorum. Göreceksiniz ki Türkiye emniyetiyle, istihbaratıyla, tüm çalışmalarıyla gerçekten yaşanabilir ülkelerden biri, İstanbul, her noktasına ulaşılabilir şehirlerden biridir. Tekrar hoş geldiniz diyorum, sözü Sayın Müdürümüze bırakıyorum.
Dr. Mustafa ÇALIŞKAN, İstanbul Emniyet Müdürü: Metro, Metrobüs, Marmaray gibi yerlerde özel tedbirler alınıyor. Özel güvenliğin, o şirketlerin aldığı tedbirlerin üzerine tedbirler var. Bunun bir yükü var. Günde 5 bin polise biz ek görev yazıyoruz. Her gün ek görev yazma mecburiyetimiz var. Kent güvenliği Türkiye'de ilk. İstanbul'da başlayan MOBESE dediğimiz sistemin en iyi çalıştığı yer yine İstanbul. 56 noktada, 165 kamerayla plaka tanıma sistemi dediğimiz bir sistem var. İl genelinde 1728 noktada, 6971 kamerayla şehri gözetliyoruz, gözetlemek kelimesi pek hoş değil, ama şehrin güvenliğini sağlıyoruz. Belli yatırımları yaptırabildiğimizde şöyle olacak; Pendik'ten girdiniz, Çatalca'dan çıktınız. Nereye uğradınız, hangi köprüden geçtiniz, hangi markete uğradınız, kameranın olduğu neresi varsa, tek tuşla biz bunu görebileceğiz. Biz Reina saldırısındaki saldırganı bulabilmek için, rakamı söylemiyorum, harcadığımız vakit ve personelin verdiği emeği anlatmakla inandıramam. Yüzlerce arkadaşımız, günlerce kamera karşısında videoları seyrettiler. Bu teknik olarak tek tuşla bile bakılabilecek bir sistem. Bir takım yaptırımlar gerekiyor. İnşallah İstanbul bunu elde ettiğinde farklı bir güvenlik konsepti olacak. Değişen polislik modeli olarak İstanbul'da bizim şu an uyguladığımız model, İngilizcesi proaktif, Türkçesi "ön eğitim" anlamına geliyor, nedir "Ön Eğitim Polislik"? Önceden tedbir almak. Öncelikle reaktif, daha önceden yapılan ve kısmen şu anda da yapılan, polisin suç işlendikten sonra harekete geçerek faille ilgili kanunun uygulanması. Suç oluştuktan sonra suçu işleyenler ve deliller üzerinde çalışma yapmayı ve failleri yakalamayı ifade ediyor. Bizim şu anda yaptığımız, biraz daha üzerinde durduğumuz, "Proaktif Polislik". Polisin suç işlenmeden önce harekete geçerek, gerekli önlemleri almayı temel amaç olarak kabul eden model olarak aldık biz bunu. Suç önleme metotları, proaktif polisliği ilgilendirmektedir. Olaya müdahale hızı, suç oluşmadan önceki faaliyetler, diğer kurum ve STK'larla ilgili müşterek faaliyetler, bu çalışmanın içerisindedir.
Metropol Güvenliği Paneline Ait Görseller
