Engelsiz Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi

Dünya Sağlık Örgütünün istatistiklerinde gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun yüzde 12 sinin özel ihtiyacı olan bireylerden oluştuğu belirlenmiştir. İşitme engelliler, fiziksel (ortopedik) engelliler, görme engelliler, güç öğrenenler, konuşma güçlüğü olanlar, uyum problemi olanlar, sürekli hastalığı olanlar ve korunmaya muhtaç bireyler, engelli veya engelli bireyler olarak kabul edilmektedir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca "engellilik " normal kişilerden farklı olarak sosyal yaşantısında kendi kendine yapması gereken işleri bedensel ve zihinsel kabiliyetindeki kalıtımsal ya da sonradan olma bir engelden dolayı yapamama durumu olarak tanımlanmaktadır. Mimari olarak engelli tanımı; fiziksel eksiklikleri yüzünden genel ihtiyaçlara göre tasarlanmış binaları kullanımlarında uygun olanakların yokluğundan dolayı engellere uğrayan kişiler olarak ifade edilmektedir.

Çağdaş kent ve toplum yapısında engelli bireyler de diğer bireyler gibi aktif bir biçimde gündelik yaşama katılmalı ve "bağımsız yaşama" koşullarına erişebilmelidir. Tek başına ya da çok az yardım ile kendi yaşantısını aksatmadan sürdürebilmek her bireyde olduğu gibi engelli bireylerin de en doğal hakkıdır. Elbette engelli bireylerin aktif bir biçimde soysal, toplum ve iş yaşamına dahil olabilmeleri için bazı özel koşulların sağlanması gerekmektedir. Kent içi ulaşım düzeni, toplu taşıma araçlarının donanımı, toplu kullanım alanlarının mimari yapısı, kent mobilyaları gibi gündelik yaşamın vazgeçilmez öğeleri engelli bireylerin erişebilirliğini sınırlamadan ve diğer bireyler ile birlikte onların da kullanabileceği biçimde tasarlanmış, üretilmiş ve uygulanmış olmalıdır.   
Engelliler arasında ortopedik engelliler, hareket edebilme yeteneğinde kısıtlama olan veya hareket edebilmek için yardımcı bazı araç ve gereçlere gereksinim duyan kişilerdir.

Kullandıkları ekipmanlar, yer değiştirmeyi zorlaştırmaları ve gerektirdikleri hareket alanı açısından fiziksel mekanlarda düzenlemeleri gerekli kılmaktadır. Bu nedenle bina içinde veya çevresinde yapılan düzenlemelerde ortopedik engellilerin kullandıkları araç ve gereçlerin boyutlarının ve kullanılan malzemenin bilinmesinin önemi büyüktür. 

Türkiye'de, engelli bireyler fiziksel çevreyi kendi gereksinimlerine uygun bir biçimde donatılmadığı için çoğunlukla kullanamamaktadırlar. Fiziksel düzenleme gerektiren kentsel alanlarda (meydanlar, oto ve yaya yolları, geçitler ve yeşil alanlar) ve kamu binalarda özel tasarım gerektiren alanlarda (girişler, sirkülasyon, ıslak hacimler) kullanıcı olarak engelli bireyler çoğunlukla dikkate alınmamaktadır. Son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle bu durum olumlu yönde değişmeye başlamış ve kamu binalarında engelli erişimi kolaylaştırılmaya başlanmıştır. 

Kent yapısı ve ulaşılabilirliğin yanı sıra engelli bireylerin, aktif olarak sosyal yaşama dahil olabilmesi için iş yaşamında da yer alması önemli bir gerekliliktir. Son zamanlarda, engellilere yönelik sosyal politikaların temelinin, engellilerin istihdam edilmeleri ile çalışma hayatı ve iş ilişkilerinin engelliler açısından özel olarak düzenlenmesine yönelik olduğu görülmektedir. Engellilerin işe yerleştirilmeleri ve o işi ellerinde tutabilmelerine yardımcı olunarak korunmalarının, uluslararası sosyal politikaların ilkelerine de uygun olduğu ve bu politikaların aynı amaç doğrultusunda sağlık ve eğitim politikaları ile de örtüşeceği ifade edilmektedir. Engellilerin sosyal ve ekonomik yaşama katılmalarına yönelik çalışmalar 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Engelli çalıştırma yükümlülüğü fikri ise, özellikle Dünya Savaşları sonucunda Avrupa toplumlarında harp malulü nüfusunun artışı ile doğmuştur. Bu düzenlemeyle amaçlanan engelli kişilerin, toplumda tüketici konumdan çıkarılarak üretici bireyler olmalarının sağlanmasıdır.

Doğuştan ya da sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen hastalık veya kazalar nedeniyle bedensel, zihinsel ve ruhsal gücünü yitiren kişilere yapılan tedavi ve hizmetler sonucunda onların bu yetenek ve güçlerinin tıbbi, sosyal ve mesleki yönden en üst düzeyde düzeltilerek, toplum içinde bağımsız ve kendine yeterli duruma getirilebilmeleri için rehabilite (yeniden işe alıştırma) olmaları gerekmektedir. Rehabilitasyon bir bütün halinde ele alınmalıdır. Tıbbi, sosyal ve mesleki yönlerden herhangi birinde ortaya çıkan aksaklık hepsine yansıyacaktır. Bu nedenle engellilere yönelik yapılan çalışmalarda tüm bu ölçütleri birlikte değerlendirmek ve bir arada düşünerek eylem yapılmalıdır.
Bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda; gerek politik yönden gerekse sosyal yaşam yönünden sağlıklı, güçlü, istikrarlı bir toplum için tüm bireylerin aktif olarak gündelik ve iş yaşamına katıldığı, her bireyin eşit fiziksel koşullara erişebildiği bir devlet ve toplum yapısı için toplumsal bilinç düzeyinin artırılmasının gerektiği açıkça görülmektedir.
 
MERKEZİN AMACI
2012 yılında 28414 sayılı resmi gazete ilanı ile kurulmuş olan Engelsiz Yaşam Araştırma ve Uygulama Merkezinin amacı; engelli bireylerin "bağımsız yaşama" koşullarına erişme ve kent yaşamına katılabilmeleri için mimari, sosyal, eğitim-öğretim, politika geliştirme gibi alanlarda araştırma, proje geliştirme, toplum farkındalığını artırma, engelli bireylerin aktif olarak iş yaşamına katılmaları ve istihdam olanaklarının artmasına katkı sağlama ve bu alanda gerçekleştirilecek her türlü faaliyette bulunmaktır.
 
MERKEZİN FAALİYET ALANLARI
a) Engelli bireylerin "bağımsız yaşama" koşullarının sağlanması için araştırmalar yapmak,
b) Bu çalışmalar kapsamında finansal destek bulmak için fikir ve proje geliştirmek,
c) Engelli bireylerin kent ve toplum yaşamına aktif katılımlarını sağlayabilmek için çeşitli ölçeklerde proje geliştirmek,
d) Engelli bireylerin aktif olarak iş yaşamına katılmaları ve istihdam olanaklarının artmasına katkı sağlamak için fikir ve proje geliştirmek,
e) Engelli bireylerin iş yaşamına katılmaları ve istihdam olanaklarının artması için kariyer destek hizmeti vermek, 
f) Engellilerle ilgili olan vakıf, sivil toplum kuruluşları, belediye merkezleri, ajanslar, araştırma merkezleri vb kuruluşlar ile işbirlikleri yaparak ortak projeler geliştirmek ve yürütmek,
g) Engelli bireylere yönelik meslek edindirme ve kişisel beceri geliştirme kursları açmak ve kursiyerlerin başarısını sertifika ile belgelemek,
h) Toplum bilincini artırmak için farklı toplum kesimlerine seminerler vermek,
i) Engellilerin toplum yaşamına aktif olarak katılması konusunda mevcut durum, gelecekte yapılabilecek iyileştirmeler ve çözüm önerileri geliştirmek için ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılar düzenlemek,
j) Merkez bünyesinde süreli yayın ve kitap yayınları yapmak,
k) Engelli bireylerin sosyal topluma ve iş yaşamına aktif katılımında ihtiyaç duyabilecekleri psikolojik destek vermek.
 


​​​​​​​​​​​​​​



güncelleme: 15.1.2022 17:29

   

Duyurular

  • E-Bülten 9. ve 10. Sayımız Yayınlanmıştır.
  • Engelli Öğrenci Birimine Kayıt Hk.

Aydın Dergi

Aydın Gazete

Rehbere Sor

İletişim Bilgileri

Tanıtım Filmi