​

İnsanlık tarih boyunca "modernleşme" adı altında bir yandan edindiği kazanımları deprem, volkanik patlama, sel gibi doğa kaynaklı risklere karşı korumaya çalışırken bir yandan da teknolojik kaza, çevre kirliliği gibi yeni risk türlerinin oluşmasına neden olmuştur.

Günümüzde ise her geçen gün daha çok tüketilen fosil yakıtlar, bilinçsiz arazi kullanımları, ormansızlaştırılan alanlar, atmosfere salınan sera gazları, denizlerde biriken atıklar ve diğer beşeri kaynaklı çevresel tahribatlar, afetlerle iç içe bir geleceğin bizi beklediğinin sinyallerini vermektedir.

Afetlerin yapısal ve toplumsal yıkıcı etkilerinden tarihi ve kültürel varlıkların da zarar görmesi kaçınılmaz bir diğer sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle tarihin ilk dönemlerinden beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve her bölgesinde farklı bir medeniyetten izler taşıyan, doğu ile batı arasında bir kültür köprüsü görevi gören Türkiye'de afetlere yönelik gerçekleştirilecek hazırlık çalışmalarına tarihi ve kültürel değerlerinin de korunmasına yönelik uygulamaları dâhil etme zorunluluğu açığa çıkmaktadır. Barındırdığı zengin tarihi ve kültürel değerlerle birlikte afet kırılganlığının yüksek olduğu ülkemizde Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin (STGM) hayata geçirdiği "Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) Akademi İşbirliği Destek Programı" bu zorunluluğa yönelik çok önemli fırsatlar sunmaktadır.

Kültürel Mirasın Dostları Derneği (KUMID) olarak bu önemli fırsatı ülkemiz yararına dönüştürebilmek ve olası bir afet ve acil duruma karşı tarihi ve kültürel değerlerimizi koruyabilmek için İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Doç. Dr. Mahmut Aydın iş birliğinde Müzelerde Afet Risklerinin Azaltılması Projesini hazırladık.

Hazırladığımız bu proje Sivil Toplum Geliştirme Merkezi tarafından uygulanmaya değer görülerek desteklenmesine karar verilmiştir.