<p></p><p style="text-align: justify;">Türkiye&#39;nin en büyük üçüncü metropolü İzmir, yılın son haftasına depremle uyandı. Saat 08.13&#39;de merkez üssü İzmir Körfezi olan depremin büyüklüğü 4,8; derinliği ise AFAD&#39;a göre 11,7 kilometre; Kandilli Rasathanesi&#39;ne göre ise 17 kilometre olarak ölçüldü.</p><p style="text-align: justify;">Söz konusu depremin orta şiddette diye tanımlanabileceğini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, İzmir&#39;in zemin yapısının büyük depremler üretebilecek potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek önlem alınması gerektiğini söyledi.</p><p style="text-align: justify;"><strong>1919&#39;DAN BU YANA 16 BÜYÜK DEPREM ÜRETTİ</strong></p><p style="text-align: justify;">İzmir ve çevresinde panik ve korkuya neden olan depremin, Haziran&#39;da Karaburun Körfezi&#39;nde gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki deprem ve Temmuz&#39;da Gökova Körfezi&#39;nde gerçekleşen 6,6&#39;lık depremin ardından gelmesiyle bölge halkını haklı olarak tedirgin ettiğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, &quot;Doğal olarak bölge halkının aklına &#39;Bu depremler çok büyük bir depremin habercisi mi&#39; sorusunu getirmektedir. Burada Ege Bölgesi&#39;nin deprem tarihine dikkati çekmek gerek. 1919 yılından günümüze kadar Ege Bölgesinde 16 tane 6,5 ve üzeri büyüklüklerinde depremin gerçekleştiğini görüyoruz. Yani bölge zaten deprem üretme potansiyeli yüksek bir alanda bulunuyor. Zaten 1996 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı&#39;nca hazırlanan haritada İzmir, ilçeleri ile birlikte birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Bu nedenle gelecekte de bu bölgede depremlerin meydana gelebileceğini unutmamak gerek&quot; dedi.</p><p style="text-align: justify;"><strong>&quot;AFETE HAZIRLIK ÇALIŞMALARI HIZLA TAMAMLANMALI&quot;</strong></p><p>Prof. Dr. Altan, şöyle devam etti: &quot;Büyük çoğunluğunun deprem kuşağında yer aldığı ülkemizde diğer bölgelerimizle birlikte Ege Bölgesinde de afete hazırlık çalışmalarını bir an önce tamamlamak zorundayız. İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak ülkemizde deprem kuşağında yaşayan tüm vatandaşlarımıza da binalarının depreme dayanıklılığı konusunda ve afetlere hazırlık konusunda mutlaka gerekli çalışmaları tamamlamaları gerektiğini hatırlatmak istiyoruz.&quot;&#160;</p>