<p></p><p>İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Yengin, İstanbul Aydın Üniversitesi Haber Ajansı tarafından hazırlanan &quot;İstanbul Öyküleri Sergisi&quot; konusunda şunları söyledi:</p><p>&quot;İstanbul günümüzde bir metropol şehir olarak değerlendirilir; geçmişte romancılara, şairlere, müzisyenlere ilham vermiş bir şehirdir.</p><p>&quot;İstanbul araştırmak, incelemekle bitmeyen bir şehirdir. Büyüleyici bir şehir. Dünya üzerinde İstanbul gibi kaç şehir sayabiliriz? İstanbul Aydın Üniversitesi Haber Ajansı&#39;nda görev yapan öğrencilerimiz İstanbul gibi &#39;özel&#39; bir şehirde yaşamanın ayrıcalığının farkındadırlar. &#39;Taşı toprağı altın&#39; olarak ifade edilen İstanbul, öğrencilerimize haber yazarken laboratuvar oluyor. İstanbul&#39;u yaşamak, hissetmek bir ayrıcalıktır. Öğrencilerimizin haberlerini yayımlayan İstanbul gazetesine teşekkür ederim &quot;</p><p>Sergi editörü Ayşe Sema Sayar, İstanbul gazetesi için, &quot;Yazılarımıza yer verdiği için İstanbul gazetesine teşekkür ederiz. Daha okul sıralarında gazeteciliğin önemli ipuçlarını ediniyoruz,&quot; dedi.</p><p>Ajans muhabirlerinden Nesrullah Hasdemir ise amaçlarının sokağın nabzını tutmak olduğunu söyledi. Hasdemir, &quot;Biz genç muhabirler olarak yaptığımız sokak haberlerini daha fazla insana ulaşabilmesi için bu sergiyi açmak istedik. İstanbul&#39;un birer parçası olan haberlerimiz doğrudan şehrin yaşantısını ve kültürünü yansıtıyor,&quot; dedi.</p><p>Sergilenen haberler içerisinde tarihi Paşabahçe vapurunun son zamanlardaki durumu, Hilmi Nakipoğlu fotoğraf müzesi, İstanbul&#39;da yaşayan Suriyeli mültecilerin hayata tutunma hikâyeleri, İstanbul&#39;daki zanaatkârların üretim serüvenleri ve sanatla ilgilenen Darülaceze sakinleri gibi şehir ve insan hikâyeleri yer alıyor.</p><p>Ajans muhabirlerinden Ömer Durmaz, bu serginin genç muhabirler için önemli bir gazetecilik deneyimi olduğunu ve yeni haberler yapma yolunda cesaretlendirici olduğunu ifade etti. Durmaz, &quot;Mesela benim haberim Türkiye&#39;deki en önemli fotoğraf müzelerinden biriydi. Biz de İletişim Fakültesi öğrencileri olarak hem burayı yazdık hem de İstanbul gazetesi okurlarına bu müzenin varlığını bildirmek istedik,&quot; dedi.</p>