<p>​<span style="text-align: justify;">İstanbul Aydın Üniversitesi&#39;nin haber ajansı olan İAHA, ikinci röportaj kitabını çıkardı. Genel Yayın Yönetmeni Kayıhan Güven&#39;in editörlüğünde yayımlanan &#39;Yeni Hayat&#39;ta otuz röportaj yer alıyor.</span></p><p>Yaşar Kemal ve Fikret Otyam&#39;ın izinden giderek röportajlar kaleme aldıklarını belirten genç muhabirler insanı merkeze alarak toplumda silik kalmış güzellikleri ve ayrıntıları, röportajın gücünü kullanarak aktarmaya çalıştıklarını belirtti.</p><p rtenodeid="12"><strong>&quot;RÖPORTAJ TÜRKİYE&#39;DE YANLIŞ BİLİNİYOR&quot;</strong></p><p>Genç muhabirler yeni röportaj kitapları hakkında, &quot;Röportaj Türkiye&#39;de yanlış bilinen bir kavram, soru – cevap karşılığı tanımlıyor. Ama röportajın Heredotos&#39;tan günümüze kalın çizgilerle çizilmiş bir yazı geleneği vardır. Röportaj, içinde kim ne nerede ne zaman, neden, nasıl haber öğelerini barındıran, sırtını edebiyata yaslamış en sübjektif haber yazısıdır&quot; dedi.</p><p rtenodeid="13"><strong>ZEUGMA&#39;DAN ALMANYA&#39;YA BİRÇOK KONUDA RÖPORTAJ YER ALIYOR</strong></p><p>Yeni Hayat&#39;ta, Gaziantepli Rumeysa Yılmaz&#39;ın kaleme aldığı &#39;Dünya&#39;nın en büyük mozaik müzesi: Zeugma&#39; başlıklı röportajda, Yılmaz öğrenci olduğu İstanbul&#39;dan sıklıkla yaptığı Gaziantep yolculuğunu bu kez Zeugma Antik Kenti için yaptığını anlatıyor.&#160;</p><p>Almanya&#39;dan üniversite eğitimi için ana vatanı Türkiye&#39;ye gelen genç muhabir İsmail Şahin ise &#39;Almanya&#39;da bir Türk düğünü&#39; başlıklı yazısında Türklerin Almanya&#39;daki düğünlerini ve orada yaşatmaya çalıştıkları adetlerini kaleme alıyor. Genç gazeteci Sinan Daşpınar ise yaptığı röportajda Boğaz&#39;ın en güzel semtlerinden Küçüksu&#39;da yaşayan Afganların hayatlarını anlatıyor.</p><p rtenodeid="19"><strong>&quot;RÖPORTAJ GERÇEĞİN ÖZÜNE BİR YOLCULUKTUR&quot;</strong></p><p>İAHA Muhabirleri Yaşar Kemal&#39;in bir mülakatından gönderme yaparak, yazarın röportaj türü hakkında şunları söylediğini anımsatıyorlar:</p><p>&quot;Haber bir yaşam değildir, belki de yaşamın geniş bir gölgesidir. Gazetecilikte haber, radyodan, televizyondan önce de okuyucuyu doyurmuyordu. Ancak röportaj çıkıncadır ki, okuyucu yaşamla, yaşamın olayların özüyle karşı karşıya gelebildi. Haber gerçeğin kaba yansıması, röportajsa yaşamın özüne, gerçeğin özüne doğru bir yolculuktur.&quot;</p><p><br/></p>