<img alt="" src="/haberler/HaberResimleri/ceb-kisa.jpg" style="BORDER: 0px solid; ">

  Bayramda Yapılan Kısıtlama Umutsuzluk Yarattı

  Bu yıl alışık olmadığımız bir Ramazan Bayramı geçireceğiz. Sokağa çıkma kısıtlamasının olacağı bayram için Prof. Dr. Cebrail Kısa “Ramazan Bayramı’nda sokağa çıkacağımız ve yakınlarımızı göreceğimiz beklentisi içindeydik.


<p></p><p>Bayramda sokağa çıkma kısıtlamasının etkileri üzerine değerlendirmelerde bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cebrail Kısa &quot;Salgının bulaşmasını engellemek adına alınan sosyal mesafe, maske kullanımı, hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması, 65 yaş üstü yaşlıların ve 20 yaş altı kişilerin iki aydır sokağa çıkamaması ve son olarak bayramın da dahil olduğu kısıtlama kararı ile toplumun değişik kesimleri yoğun bir şekilde panik ve kaygı yaşamaya başladı. Bayram sürecinde alınan kararlar ile birlikte, her gün televizyonlarda salgınla ilgili ölüm haberlerinin işlenmesi ve camilerden sürekli yayınların yapılması insanların yoğun bir şekilde endişe duymasına neden oldu. Aslında aile içindeki büyüklerin yakalandıkları bu endişe durumu hiç farkında olmadığımız bir şekilde çocukları da etkiledi ve çocuklarda yoğun kaygı durumları ortaya çıkarttı&quot; dedi.&#160;</p><p><br/></p><p>&quot;Belirsizlik herkesi olumsuz etkiliyor&quot;</p><p>Sokağa çıkma kısıtlamalarının endişeyi arttırdığını belirten Prof. Dr. Kısa &quot;Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde özellikle yaşlı nüfusun ve sonra da çocuk ve ergenlerin sokağa çıkma kısıtlaması bu endişeyi oldukça arttırdı. Duygular o kadar bulaşıcıdır ki olumsuz aile iklimi ya da olumsuz ülke ikliminden ilk önce çocuklar etkilenir. Büyükleri endişe içinde bulunan ülkelerin ya da ailelerin çocukları da bu endişeden paylarını alırlar. Hep birlikte yaşadığımız bu günlerde, belirsizliğin halen devam ediyor olması, bilgilendirme eksikliği ve günlük hayatın gerçekten normale dönüşünü engelleyen önlemlerin devam etmesi psikolojik olarak başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere herkesi olumsuz etkiliyor. Ramazan Bayramı&#39;ndan sonra olumlu haberler ve normale dönüş sinyallerinin verilmesi bekleniyor. Bu normale dönüş erkenden sağlanmazsa COVID-19&#39;un neden olduğu salgın toplumda kalıcı psikolojik travmatik hasarlara neden olabilir&quot; ifadelerini kullandı.&#160;</p><p><br/></p><p>&quot;Psikolojik destek yararlı olabilir&quot;</p><p>Yoğun kaygı durumunun toplumun her kesimine yayıldığını söyleyen ve psikolojik desteğin önemine değinen Prof. Dr. Cebrail Kısa&#160; &quot;Salgın sürecinin yönetimindeki en büyük eksiklik psikolojik faktörler ve bu faktörlerden ailelerin, bireylerin ve çocukların nasıl etkilenecekleri ve sonrasında nasıl normal bir hayata dönüleceği ile ilgilidir. Endişe aslında bir nevi, belirsizliğin ve durumu felaketleştirmenin ortaya çıkardığı bir duygudur. Bu kaygıyı yatıştırmak ve normalleşmeyi sağlamanın en iyi yolu sosyal mesafeyi korumak ve bir süre daha maske kullanmanın yeterli olduğuna inanmaktır. Bu şekilde bir salgınla baş edebilmenin ana yolu kaygıyı yatıştırarak ve hastalığı geçirmekten korkmayarak toplumun önemli bir kısmında bağışıklığın geliştirilmesi ile olur. Bu süreç içinde tabii ilaç tedavilerinin ve aşının geliştireceğine dair inancımız tamdır. Salgın sonrası psikolojik yıkımlarla karşılaşmamak için bugünden itibaren ailelere ve çocuklara psikolojik destek sunulması yararlı olabilir. Bu psikolojik destekte, salgının ne olduğunu biliyoruz, yeterli önlemler alındı, hep birlikte kurallara uyduğumuzda bu süreci önümüzdeki aylarda atlatacağız vurgusu yapılmalıdır&quot; dedi.</p>

Yayınlandı:
23.5.2020

Kategori:
Gündem

Alt Kategori:
 

Birim:
 

Departman:
 

  Yes