Faaliyetler


04.06.2021
GLOBAL BARIŞ VE DEMOKRASİ MERKEZİ
RUSYA-UKRAYNA İLİŞKİLERİ: KARADENİZ ve AZAK DENİZİ BÖLGESİNİİN GELECEĞİ WEBİNARI
“BÖLGEDE KRİZİ AŞMAK İÇİN 
ORTAK MÜZAKERE YOLLARI BULUNMALI”
İAÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü ile Global Barış ve Demokrasi Araştırma Merkezi (GLOBDEM)’nin düzenlediği ve Diplomasi Araştırmaları Merkezi’nin (DARD) katkı verdiği “Russia-Ukraine Relations: The Future of Black Sea and Azov Sea Region (Rusya-Ukrayna İlişkileri: Karadeniz ve Azak Denizi Bölgesinin Geleceği)” webinarında Karadeniz ve Azak Denizi bölgesindeki gerilimlerin nedenleri ele alındı. Ukrayna, Rusya, NATO, Avrupa Birliği ve bölge ülkelerinin buradaki politikalarına ve krizdeki yerlerine değinilen webinarda krizin aşılmasının tarafların ortak müzakere yollarını bulabilmeleriyle paralel olduğuna dikkat çekildi.
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün ve Global Barış ve Demokrasi Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen uluslararası webinar “Russia-Ukraine Relations: The Future of Black Sea and Azov Sea Region (Rusya-Ukrayna İlişkileri: Karadeniz ve Azak Denizi Bölgesinin Geleceği)” adıyla gerçekleştirildi.
ULUSLARARASI KONUKLAR
Üniversitenin resmi YouTube kanalından canlı yayınlanan webinarın moderatörlüğünü İstanbul Aydın Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca ve Global Barış ve Demokrasi Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Murat Jane gerçekleştirdi. Webinarda Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden Prof. Dr. Giray Saynur Derman, Narxoz Üniversitesi Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesinden Doç. Dr. Aigerim Yelibayeva, Narxoz Üniversitesi Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesinden Doç. Dr. Saken Mukan, Loughborough Üniversitesi Diplomasi ve Uluslararası Yönetişim Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Cristian Nitolu, Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Yuliya Biletska, Gasprinsky Jeostrateji Enstitüsü Direktörü Nariman Ustalev ve Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu’ndan Konsolos Maksym Vdovychenko konuşmacı olarak yer aldı.
DR. YULIYA BILETSKA: “UKRAYNA TOPRAK KAYBETTİ, RUSYA İSE UKRAYNA’YI KAYBETTİ!”
Tarafların birbirlerine yönelik hissiyatının ne olduğu sorusu üzerine Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Yuliya Biletska; Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışmaların temelinde ulus inşası sırasında gerçekleştirilen korkuların yattığına işaret etti.  2014 yılının iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir tarih olduğunu belirten Yuliya Biletska bu tarihten sonra Rusya’nın Ukrayna’nın isteklerine kulağını tıkadığını belirtti. Rusya’nın bölgedeki diğer devletlerin ve ulusların varlığını hiçbir zaman tam olarak kabul edemediğini belirten Biletska Rusya’nın amacının kendi hakimiyeti altında bir bölge arayışı olduğunu ifade etti. Diğer taraftan 2014 yılına kadar Ukrayna’nın bu duruma çok itiraz etmediği fakat Kırım’ın ilhakıyla beraber hem siyasetçilerde hem de halkta Rusya’ya karşı bir tepkinin ve ayrışmanın yaşanmasının deneyimlendiği görülmektedir. Biletska bunda önemli bir etkenin de Ukraynalıların kimliklerini artık birincil bir gündem haline getirmiş olmalarına bağladığını belirtti. Ukrayna’nın medeni dünyaya dahil olmak istemesi, Rusya etkisinden çıkma arayışları da diğer etkenler olarak ifade edildi. Yuliya Biletska 2014 öncesinde Ukraynalıların %60-70’i Rusya’yı bir partner olarak görürken günümüzde çoğunluğun Rusya’yı birincil düşman olarak tanımlamalarını önemli bir kırılma yarattığına dikkat çekti. Biletska “Savaşta Ukrayna topraklarının bir kısmını kaybetmiş olabilir ama Rusya Ukrayna’nın tamamını kaybetmiştir” değerlendirmesini yaptı.
UKRAYNA İSTANBUL KONSOLOSU MAKSYM VDOVYCHENKO: “RUS ETKİSİ DENGELENMEZSE BARIŞI SAĞLAMAK GÜÇLEŞİR.”
“Rusya’nın Kırımı ilhakı ve Ukrayna ile çatışmalarının temelinde ve bu denli sert güç kullanmasının arkasında yatan ana hedef; Karadeniz ve Azak Denizi bölgesindeki hakimiyetinin risk altına girmesini önlemektir” ifadelerini kullanan Ukrayna İstanbul Konsolosu Maksym Vdovychenko diğer taraftan Putin’in Ukrayna ve bölgedeki diğer ülkeleri halen Moskova’nın tarihsel birer parçası ve ilgi alanı olarak gördüğünü deklare ederek bunu çekinmeden açıkladığına vurgu yaptı. Konsolos Maksym Vdovychenko, Putin’in böyle bir söylemde bulunarak Karadeniz ve Azak denizindeki diğer aktörlere de mesaj verdiğini belirtti. Maksym Vdovychenko’a göre eğer Karadeniz’deki artarak devam eden müdahaleci Rus etkisi NATO ve diğer ülkeler tarafından dengelenemezse bölge ülkelerinin ve dolayısıyla Karadeniz’in barış yıllarının sonu gelebilir.
PROF. DR. GİRAY SAYNUR DERMAN: “RUSYA, NATO’YU ELİMİNE ETMEK İSTİYOR.”
Rusya için Karadeniz ve Azak Denizi hem ekonomik hem de güvenlik açısından oldukça stratejik bir bölgedir yorumunu yapan Prof. Dr. Giray Saynur Derman; Ukrayna ile Rusya ilişkilerinin bu paralelde de ele alınması gerektiğine işaret etti. “Rusya bu bölgeyi hem ekonomik açıdan önemsemekte hem de Batı’nın burada olası hakimiyeti ihtimalini azaltmak istemektedir.” diyen Derman, Ukrayna için ise özellikle bölgede karşılıklı iyi ilişkiler kurduğu ülkelerle ekonomik anlamda uzlaşı yolunu seçerek kendi çıkarlarını öncelediği bir politikanın önemli olduğunu ifade etti. Derman, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinin de gösterdiği üzere Rusya Ukrayna’nın bu isteklerini göz ardı ettiğini, iki ülkenin farklı amaçlarla karşı karşıya kalmasına sebebiyet verdiğini belirtti. Prof. Dr. Giray Saynur Derman; Karadeniz ve Azak Denizi’nde karşı karşıya gelenin sadece Rusya ve Ukrayna olmadığını; Karadeniz ve Azak Denizi’ni kendi bölgesi olarak gören Rusya’nın bu bölgeyi güvence altına almak konusunda kararlı olduğunu ve bölgeye Ukrayna üzerinden dahil olmak isteyen NATO’yu da tehlikeli bir rakip olarak gördüğünü ifade etti.
DOÇ. DR. AİGERİM YELİBAYEVA: “UKRAYNA’NIN DEMOGRAFİSİ DIŞ POLİTİKAYI OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Ukrayna’da iç politikada birtakım farklı görüşlerin olduğu, toplumun siyasi tercihlerinin çeşitlendiğini belirten Doç. Dr. Aigerim Yelibayeva; Ukrayna’nın batısında halkın genellikle Batı yanlısı ve dünyaya açılan bir Ukrayna hayaline sahipken ülkenin doğusunda ise Moskova yanlısı politikaları destekleyen bir toplumun olduğuna dikkat çekti. Yelibayeva’ya göre bunun nedeni bölgelerin demografik yapılarıdır. Diğer taraftan Yelibayeva, Ukrayna’da bu durumun karar alınmasına ve ülkenin dış politika geliştirmesine çeşitli zorluklar getirdiğini ifade etti. Buna göre Ukrayna’nın hala Rusya’ya bağımlı olduğu düşünüldüğünde Rusya ile iyi ilişkiler geliştirmek Ukrayna için önemlidir. Yelibayeva Rusya’nın görünürde Ukrayna ile savaştığı düşünülse de aslında burada karşı olunanın NATO olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Aigerim Yelibayeva, iki ülkenin konuyu tartışabileceği bir platforma taşıması gerektiğini dile getirdi.
DR. CRISTIAN NITOLU: “RUSYA-AB İLİŞKİLERİ KARŞILIKLI FAYDALAR ÜZERİNE KURULU”
Ukrayna ile entegrasyonun Avrupa Birliği için öncelik olmadığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Cristian Nitolu, Karadeniz Bölgesi’nin Rusya için Avrupa Birliği’nin önemsediğinden daha önemli bir bölge olduğunu göz önünde bulundurmak gerektiğini, Rusya’nın bölge üzerindeki baskısının bu paralelde anlaşılırlığı daha kolay olacağını ifade etti. “Rusya-AB ilişkileri ise zaman zaman çatışma ve iş birliği ihtimallerini de barındırmaktadır (Ukrayna özelinde de karşılıklı suçlamalar bulunmaktadır) fakat iş birliğinin özellikle ekonomi alanında sürdürüldüğü görülmektedir.  Bu durum her ne kadar Ukrayna’nın kabul edemeyeceği bir durumsa da Rusya ve AB’nin Karadeniz’deki ilişkileri güvenlik üzerine değil karşılıklı faydalar üzerine kuruludur.” İfadelerini kullanan Nitolu diğer taraftan Rusya’nın Ukrayna meselesine Ukrayna ile savaş değil Batı ile savaş olarak baktığına dikkat çekti. 
NARİMAN USTALEV: “KARADENİZ’DE RUS BASKISININ ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ UNSUR UKRAYNA’DIR”
Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmanın aslında jeopolitik ve kültürel nedenlere dayanan tarihi bir sorun olduğunu dile getiren Gasprinsky Jeostrateji Enstitüsü Direktörü Nariman Ustalev, Esasen Rusya’nın Ukrayna’yı bölgesel entegrasyonun anahtarı olarak gördüğünü ifade etti. Ukrayna’nın Batı ile ilişkilerini geliştirerek daha faydalı bir barış arayışında olduğunu belirten Ustalev, ülkenin ABD ve Batı tarafından destek gördüğüne dikkat çekti. “Ukrayna hem ABD hem Batı için önemli bir ülke olma konumunu sürdürmektedir keza Rus baskısının ve yayılmacılığının önündeki en önemli unsur Ukrayna’dır.” ifadelerini kullanan Ustalev Ukrayna’nın hem Batı hem de diğer müttefiklerin Karadeniz’deki varlıklarının ve ticaretlerinin güvenliği açısından önemli bir ülke olduğunu söyledi.
DOÇ. DR. SAKEN MUKAN: “TÜRKİYE KARADENİZ’DE BARIŞI SAĞLAYABİLİR”
AB ve ABD tarafından Kırım’ın işgali ile ilgili olarak Rusya’ya yapılan ekonomik yaptırımların bölgedeki diğer ülkeleri de ekonomik olarak etkilediğini (Kazakistan gibi) Rusya’nın bölgedeki etkisini kırmakta çok etkili olmadığını belirten Doç. Dr. Saken Mukan, bölgede birçok devletin ekonomik ve güvenlik açısından Rusya ile bağımlı olduğunu ifade etti. Mukan, NATO ve AB’nin Ukrayna için Rusya ile tamamen karşı karşıya gelebileceğine dair şüpheleri olduğunu söyledi. Mukan’a göre Rusya’yı ekonomik yaptırımlar ve uluslararası hukuk ile durdurmak pek mümkün değildir. “Hem Rusya ile iyi ilişkiler geliştirebilen hem de bölgenin önemli bir gücü olan Türkiye’nin dahiliyetiyle bu sorunun bir anlaşma yoluna girebileceğin, Karadeniz’in tekrar barış alanı ve gelişmiş bir ekonomi bölgesi olması sağlanabilir” ifadesini kullanan Doç. Dr. Saken Mukan Türkiye’nin krizi sonlandırmadaki önemine işaret etti.
PROF. DR. KARACA’DAN “MONTRÖ” VURGUSU
Ukrayna meselesini sadece Rusya-Ukrayna çatışması olarak görmenin doğru olmayacağını söyleyen Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca; bu krizi esasında Rusya-NATO-AB arasındaki Soğuk Savaş sonrası gerilimlerin Ukrayna’da tekrar canlanması olarak ifade etti.  Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, krizi sadece Rusya ve onun perspektifinden okumanın, Batı’nın Rusya sınırındaki hareketlerini ve yayılma arayışlarını göz ardı etmenin eksik bir okuma yaratacağını belirterek Rusya’nın bölgede işgal politikaları yürütmesinin bir sebebi olarak da kendisine dayatılan yaptırımların onu bu yola başvurmaya itmiş olmasından kaynaklanabilmiş olabileceğine dikkat çekti. “Bağımsız bir Ukrayna’nın Karadeniz’deki dengenin sağlanmasında önemlidir” ifadesini kullanan Karaca, problemlerin diplomasi yoluyla çözülmesini umduğunu belirtmiştir. Diğer taraftan Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca; Türkiye’nin Montrö Sözleşmesini uygulayarak bölgedeki stabiliteyi sağlaması gerektiğine inandığını ifade etti.



08 MAYIS 2014 - 9.00

GLOBAL BARIŞ VE DEMOKRASİ MERKEZİ
ARAP DÜNYASINDA SİYASAL GEÇİŞLER VE İÇ ÇATIŞMALARIN ÇÖZÜMÜ KONFERANSI

YER: FLORYA KAMPÜSÜ, A BLOK KONFERANS SALONU


İstanbul Aydın Üniversitesi Global Barış Demokrasi Merkezi, Paris Descartes Üniversitesi, Valencienne ve Lübnan üniversitelerinden öğretim üyelerinin katılımı ile Arap Dünyasında Siyasal Geçişler ve İç Çatışmaların Çözümü konulu uluslararası bir konferans düzenlemektedir. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın'ın himayelerinde yapılacak olan konferansa 2011 Nobel Barış Ödülü sahibi 'ın yanı sıra Paris Descartes Üniversitesi'nden  Prof. Yves Charbit, Dr. Fouad Nohra, Paris 8 Üniversitesi'nden Prof. Aissa Kadri, Valencienne Üniversitesi'nden Prof. Mokhtar Ben Barka ve Lübnan Üniversitesi'nden Kamal Hammad ile Aydın üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nazım İrem ve Yrd. Doç. Dr. Özüm Sezin Uzun ile aynı üniversitesinin Garbiyat Araştırmaları Merkezi başkanı Yrd. Doç. Dr. Naciye Selin Şenocak katılmaktadırlar.

Global Barış ve Demokrasi Merkezi'nin ev sahipliğinde yapılacak bir günlük konferansın ilk bölümünde Arap dünyasındaki siyasal geçişleri etkileyen sosyolojik, demografik, dini politikaların yanı sıra eğitim sistemleri ile demokratik geçişler arasındaki ilişkileri inceleyen tebliğler tartışılacaktır. Yerel ve küresel aktörlerin "Arap Baharı" üzerindeki etkisinin de inceleneceği konferansın öğleden sonra yapılacak panel kısmında katılımcılar konu hakkında ortak değerlendirmelerde bulunacaklardır.


KATILIMCILAR
Dr. Mustafa Aydın (İstanbul Aydın Üniversitesi, Mütevelli Heyet Başkanı)
Tawakkol Karman (2011 Nobel Ödülü Sahibi, Global Barış ve Demokrasi Merkezi Müdürü, İstanbul Aydın Üniversitesi)
Prof. Dr. Nazım İrem (Istanbul Aydın Üniversitesi)
Dr Selin Senocak (CEDS Müdürü, Istanbul Aydın Üniversitesi, Turkiye)
Dr Fouad Nohra (Fransa –Université Paris Descartes )
Prof Aissa Kadri (Fransa – Université Paris 8)
Prof Yves Charbit (Fransa –Université Paris Descartes )
Yrd. Doç. Dr.  Özüm Sezin Uzun (Istanbul Aydin University)
Prof. Mokhtar Ben Barka (Fransa – Valencienne University)
Prof. Kamal Hammad  (Lübnan Üniversitesi Başkanı Danışmanı) 

28.01.2014

Türk-Yemen İlişkileri ve Arap Baharı Konferansı

İstanbul Aydın Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı “Türkiye- Yemen İlişkileri ve Arap Baharı Konferansı”  28 Ocak 2014, Salı günü, saat 10.00'da Florya Yerleşkesinde yapıldı. Konferansa, Nobel Barış Ödülü Sahibi ve aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi Global Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanı ve 2012 Yemen Cumhurbaşkanlığı Seçim Gözlemcisi ve Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Gündoğdu konuşmacı olarak katıldılar. Konferansa İstanbul Yemen Fahri Başkonsolosu Muhammed Ahmed Al-Maşrahi ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın da katıldı.

İstanbul Aydın Üniversitesi'nin düzenlediği “Türkiye - Yemen İlişkileri ve Arap Baharı” Konferansının açılış konuşmasını yapan Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Kurulu Global Barış ve Demokrasi Merkezi hakkında bilgiler verdi.
 
İstanbul Aydın Üniversitesi Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanı Nobel Barış Ödüllü Kadın Gazeteci , Yemen Baharı'nda yaşadıkları hakkında bilgiler verdi. Karman, Yemen'de başlayan devrimin; özgürlük, adalet, insan hakları ve halkın onuru için başladığını vurguladı. Yemen'de gerçekleşen devrimin barış devrimi olduğunu belirten Karman, “Türkiye'deki herkes, gençler, kadınlar bizimle aynı hayali paylaştı. Yemen, Tunus, Mısır, Libya ve Suriye için özgürlük, adalet ve barış hayallerini paylaştılar. Arap Baharı yaşayan bu beş ülke de bunları hayal etti ve barışı tek bir araç olarak kullanmaya karar verdiler ancak her yer de baskıya uğradılar, dedi. Karman konuşmasında Türkiye ve Yemen ilişkilerine de değinen Karman, “Türkiye ve Yemen ilişkileri özellikle de Arap Baharı'ndan sonra daha da güçlendi. Türkiye güçlü bir ülke olarak Yemen'de yaşanan değişime kayıtsız kalmadı,” dedi.


Yrd. Doç. Dr. İsmail Gündoğdu ise yaptığı konuşmada Yemen ve Türkiye ilişkilerine değindi. Osmanlı'dan beri ortak bir tarihe sahip olduğumuzu vurgulayan Gündoğdu, devrim sırasında Yemen'de yaşadıklarını da anlattı. Gündoğdu, “Ben Arap Baharı'nın Yemen versiyonu sırasında oradaydım ve olaylara şahit oldum. Ben kendi adıma Yemen'de böyle büyük bir topluluğun olabileceğini ve hatta baştaki lideri, baskıcı lideri ya da diktatörü gönderebileceklerine inanamıyordum. hanımın da söylediği gibi asla ve asla ellerinde hiçbir silah yoktu. 'Barış barış' ya da 'terk et' diye bağırıyorlardı ” şeklinde konuştu

29.11.2013

Nobel Barış Ödülü Sahibi'nden Fikir Üretme Toplantısı

Nobel Barış Ödülü Sahibi ve İstanbul Aydın Üniversitesi Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanı "Fikir Üretme Toplantısı" için İstanbul'a geldi.

Dünyanın değişik ülkelerinde “Ortadoğu ve Barış” konularında düşünce üreten, bilim ve siyaset insanlarının bir araya geldiği Barış ve Demokrasi Merkezi, üç gün süren yoğun bir programla öğrencileri ve akademisyenleri barış yapıcı konular ile Orta Doğu'da demokrasinin güncel durumu hakkında bir dizi konuyu tartışmak üzere bir araya getirdi. İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Kampüsü'nde gerçekleşen etkinliklere İstanbul Aydın Üniversitesi’nde ve diğer üniversitelerde eğitim gören uluslararası öğrenciler de katılarak, ile bir araya geldiler ve Ortadoğu’nun son durumunu değerlendirdiler. Karman, Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler bölümü öğrencilerine de ilk dersini verdi.

28.08.2013

Artık hem Türk Vatandaşı Hem Hoca Oldu

Kadın haklarını koruma amaçlı barışçıl mücadelesi nedeniyle 2011 Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Karman, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın'ın himayelerinde kurulmuş olan Global Barış ve Demokrasi Merkezi'ne başkan olarak atanmıştır. 2010 yılında Türk vatandaşlığını da kazanan Karman, Merkez başkanlığının yanı sıra Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'ne de öğretim elemanı olarak atanmıştır.

05.08.2013

İAÜ Global Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanı 'a Mısır'a Giriş İzni Verilmedi

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Global Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanı Nobel Ödüllü müslüman kadın gazeteci ve aktivist ülkesine dönmesinden kısa bir süre sonra Sana’dan Mısır’a geçerken ülkeye alınmadı. Pasaportuna el konulan Karman bir sure gözaltında bekletildikten sonra serbest bırakıldı. Mısır’da ordunun yönetime el koymasının ardından Savunma Bakanı Abdulfettah Es-Sis’yi eleştiren ve ülkede yaşanan olayı “Açık Darbe” olarak nitelendiren Karman yaptığı açıklamalardan dolayı Mısır'a sokulmadı. , sosyal medya hesaplarından barışçıl gösterilere destek için Rabiatul Adevviye Meydanı’na gideceğini duyurmuştu. Karman Bunu engellemek isteyen Mısır ülke yönetiminin ülkeye girişine izin vermediğini belirtti.

07.04.2013

Demir Kadın İAÜ Öğrencileri ile Buluştu

Nobel Barış Ödüllü Yemenli Kadın Gazeteci ve Aktivist ile Arap Baharı, Yemen Devrimi, , Yemen’deki güncel durum, eğitim ve Yemen–Türkiye ilişkileri ile diğer güncel konular üzerine geniş kapsamlı bir görüşme gerçekleştiren İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın önemli bir projenin müjdesini katıldıkları basın toplantısında verdi.

Basın toplantısı öncesinde Nobel Barış Ödüllü Yemenli kadın gazeteci ve aktivist İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Karman öğrencilere Yemen'de ve tüm Ortadoğu'da yaşananları şöyle aktardı: “Biz bu noktaya gelebilmek için çok şey feda ettik. Çok büyük fedakârlıklar yaptık. İnsanlar özgürlüklerini geri alabilmek için bu devrimleri yaptılar. Sizin yaşlarınızdaki gençler sadece kendi özgürlüklerini değil tüm dünya halklarının özgürlüğü için, kendi coğrafyalarının özgürlüğü için savaştılar. İnsanlar gözlerinin önünde evlerinin yerle bir olduğuna şahit oldular. Gençlerimiz en önde dünyanın tüm kötülükleri için savaştı. Arap gençleri hayallerine ve umutlarına inandılar,” diyen Arap Baharı'nın amacına ulaşıp ulaşmadığı konusundaysa, “Arap Baharı hedeflediği amaca henüz ulaşmış değil. Daha biz ilk basamağını tamamlayabildik. İlk basamakta rejimlerin başlarını yıkmayı başardık. Sıra şimdi ikinci basamağa geliyor. İkinci basamağımızdaysa bütün yozlaşmış birimleri ülkemizden çıkarmayı hedefliyoruz. İnşallah Suriye'de de çok yakında ikinci basamağa ulaşılacak. Bunlardan sonra ise amacımız bütün kanunları ve yapıları gençlerin kadınların istekleri doğrultusunda şekillendirmek. Hedefimiz demokrasi, özgürlük, eşitlik ve iyi yaşam” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Basın Toplantısında Dr. Mustafa Aydın, “'ın adını taşıdığı bir araştırma merkezi kurma isteğimizi Yemen ziyaretimizde ilettik. Kendisi de bundan dolayı çok mutlu oldu. Biz de bu merkezin çalışmalarına başladık. Kendisi de desteğini esirgemeden bugün yanımızda oldu” dedi. ise yaptığı konuşmada, Global Barış ve Demokrasi Merkezi’nin Ortadoğu'nun geleceğinde önemli bir rol üstleneceğinin altını çizerek, “İstanbul Aydın Üniversitesi'nde kurulacak olan bu merkezin hem kendi coğrafyamıza, hem de dünyaya güzel hizmetler sunacağına inanıyorum. Bu merkez, sadece kendi coğrafyamızdan değil, dünyanın değişik ülkelerinden bu alanda hizmet veren, düşünce üreten ve fikir yürüten insanların aynı çatısı altında yer toplanacağı bir yer olacak” dedi.

güncelleme: 9.7.2021 12:04