İkinci Yabancı Dil Kursları

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE İKİNCİ YABANCI DİL ÖĞRENME FIRSATI


   "İnsan bir ülkede yaşamaz, bir dilde yaşar."

                                                                 Emile M. Cioran (Rumen düşünür)

Avrupa Eğitim Komisyonu'nun 1995 yılında yayımladığı bir bildiride Avrupa Birliği vatandaşlarının ana dillerinin dışında en az iki Avrupa dilini yeterli düzeyde bilmelerinin ilke olarak kabul edildiği duyurulur. Amaç, farklı dil ve kültürlerden oluşan Avrupa'da bilimsel, kültürel, politik ve ekonomik birliği sağlayabilmektir.

İstanbul Aydın Üniversitesinde İkinci Yabancı Dil programında öğrencilere Almanca, Arapça, Çince, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Japonca ve Rusça  seçenekleri  sunulur. Kurslar haftada 3 gün ve 9 saat olmak üzere, saat 17.00-20.00 arasında yapılmaktadır. Kurslar eğitim- öğretim dönemi boyunca devam eder, kurs bitiminde yapılacak olan sınavlarda başarılı olan öğrenciler B1 sertifikası almaya hak kazanır. Kurslar ücretsizdir. Avrupa Birliği Ortak Dil Kriterleri doğrultusunda hazırlanan izlence, dinleme, anlama, konuşma ve yazma becerilerini geliştirmeye yöneliktir. İzlence öğrenileri dile ilişkin kültürü keşfetmeye olanak sunar.

Bu programların amacı, öğrencilere hedef dili sevdirmek ve ikinci yabancı dilin ilerleyen hayatlarında ne kadar önemli olduğunu kavratmaktır. Bununla birlikte onlara, farklı bir kültürü tanıma, dolayısı ile kendi kültürleri ile karşılaştırma fırsatı vermektir.

Avrupa Birliği Ortak Dil Kriterleri doğrultusunda hazırlanan programla öğrencilerin seviyelerine uygun dil bilgi ve becerilerini edinmeleri amaçlanır. İletişim çağında yaşıyor olmamız ile tüm ülkeler arası bağlantı güçlenmiş durumdadır. Bir yabancı dil bilmek zorunlulukken artık iki yabancı dil bilmek önem taşıyor. Bu küçülen dünyada öğrendiğiniz her dil iletişim bağlantılarınızı güçlendirirken, sosyal ve kariyer hayatını birkaç adım öne taşıyor.  İstatistiklere göre 360 milyondan fazla insanın anadili İngilizce ve pek çok ülkede iş hayatı dili olarak İngilizce kullanılıyor. Artık önemli olan iyi bir İngilizce seviyesinin yanında bir başka dil daha öğrenmek.

İkinci dil tercihlerinde kariyer hayatının nasıl şekillendirileceği, hangi sektörde gelişim gösterilmek istendiği, çalışılacak sektörün dış ülkeler ile bağlantılı iş kollarını araştırmak gerekiyor.  Kuşkusuz kariyer hayatınıza katkısı olması için ikinci bir yabancı dil öğrenmek istiyorsanız. İkinci bir yabancı dil öğrenen pek çok kişinin asıl amacı öğreneceği dilin iş hayatına destek olması, daha iyi iş kapılarını aralamadır. Bunun yanında ikinci bir yabancı dil öğrenmekteki amacınız, bir dile ilgi duymanız, o dilin konuşulduğu ülkenin kültürünü merak etmeniz olabilir. Böyle bir durumda elbette merak duyduğunuz yabancı dil her neyse onu öğrenebilirsiniz.Farklı bir dil öğrenmek isteyen ancak hangi dile yönelmesi gerektiği konusunda kararsızlık yaşayan birçok kişi bulunur. Bu kararsızlığı ortadan kaldıracak tek şey ise öğrenme amacınızın ne olduğudur. Ne amaçla dil öğrenmek istediğinizi netleştirmek kararsızlığınızı sonlandırabilir. Gelişim gösterdiğiniz ya da göstereceğiniz, sektör içerisindeki iş olanaklarınızı arttıracak, kariyer hedeflerinize yaklaşmanızı sağlayacak yabancı dil seçiminizi kariyer hedefleriniz doğrultusunda yapmanız en doğrusu olacaktır.

İkinci Bir Dil Olarak Almanca

Gerek bilimsel, gerekse ticari alanlarda yaygın olarak kullanılan Almanca dünyanın en çok konuşulan dillerinden biri. Mühendislik, biyokimya, astronomi, fizik, psikoloji, sanat tarihi gibi alanlar içerisinde çalışıyor ya da gelişim göstermek istiyorsanız ikinci bir dil olarak Almancayı öğrenebilirsiniz. Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan Almanca, şu anda İngilizceden sonra ikinci internet dili olarak kullanılıyor. Önemli bir diğer tercih sebebi de dünyanın en gelişmiş ekonomisine ev sahipliği yapıyor olmaları. Almanca dilini öğrenerek Türkiye'de nitelikli iş kapılarını açabilirsiniz.

İkinci Bir Dil Olarak Rusça

İstatistiklere göre şuanda 160 milyon insanın anadili Rusça. Rusça konuşan insan sayısı geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Rusya ise ticari anlamda gelişime oldukça açık bir ülke. İş imkânları gün geçtikçe artmakta, yatırım fırsatları fazla. İnşaat ve mimari alanında gelişim gösteriyorsanız Rusça ikinci dil tercihiniz olabilir. Turizm sektöründe çalışanlar ve iş adamları için de avantajlı bir dildir.

İkinci Bir Dil Olarak İspanyolca

İspanyolcayı dünyada 400 milyon kişinin anadili olan yaygın bir dili durumunda. Kariyer hedefleriniz ziraat, bankacılık, işletme, iletişim, inşaat, kriminoloji, acil yardım servisleri, gazetecilik, tıp, öğretmenlik, seyahat endüstrisi gibi alanlar üzerineyse İspanyolcayı ikinci bir dil olarak öğrenebilirsiniz.

İkinci Bir Dil Olarak Fransızca

İş dünyasının bir diğer önemli dili ise Fransızca. Güzel Sanatlar, mimarlık, sinema, mutfak kültürü, inşaat mühendisliği, dans, uluslararası ilişkiler, moda,  (dilbilimi), edebiyat, tıp, müzik, felsefe, bilim, uzay/hava Bilimleri, telekomünikasyon ve tiyatro gibi alanlarda kariyer hedefiniz bulunuyorsa ikinci öğreneceğiniz dil tercihiniz Fransızca olabilir. İstatistiklere göre Fransızca dünyada 300 milyondan fazla insan tarafından konuşuluyor ve ekonomi pazarının gelişmekte olduğu ülkeler ile önemli bir bağlantı dili durumunda.

İkinci Bir Dil Olarak İtalyanca

İtalyanca, İtalya ve çevresinde bulunan 70 milyon insanın anadilidir. Kültür dili olan İtalyancayı iş, sanat, moda, teknoloji, müzik, edebiyat, uluslararası ilişkiler gibi alanlarda gelişim göstermek isteyen herkes öğrenebilir.

İkinci Bir Dil Olarak Çince

Ana dil olarak dünyada en çok konuşulan dil Çince'dir. Mandarin lehçesi yaklaşık bir milyar insan tarafından kullanılmaktadır. Yaklaşık bir milyarı aşan nüfusu ile Çin'in dünyanın en kalabalık ülkesi olduğu göz önünde bulundurulduğunda resmi dilinin de ilk sırada yer almasına şaşırmamak gerekir. Neredeyse her kelimesinin 4 farklı telaffuzu olması sebebi ile en zor öğrenilen dil  Çince'dir. Çince, Birleşmiş Milletler'in 6 resmi dilinden biridir.Yabancı dil bilmenin gerekliliği konusunda birçok sebep sıralayabiliriz. Hele ki günümüzde; yabancı dil bilmemek; kariyer hayatınızın olumsuz etkilenmesinde büyük bir etkiye sahip olabilir.

İkinci Bir Dil Olarak Arapça

Arapça'da kuşkusuz herhangi bir dil gibi, Arap halkları ve toplumları ile ilişkiler için bir iletişim aracıdır. Arap üniversitelerinde okumak istiyorsanız, Arap ülkeleriyle ticaret yapmak istiyorsanız, Arap toplumlarını analiz etmek istiyorsanız, Arap kaynaklarına ulaşmak istiyorsanız, Arapça öğrenebilirsiniz.

İkinci Bir Dil Olarak Korece

Korece dilinin önemi her geçen gün artmaktadır. Özellikle bilen sayısının az olması, Koreli firmaların ülkemizdeki

yatırımları bu dilin önemini artırmaktadır.Korece öğrenmek İngilizce öğrenmekten çok daha kolaydır.

Türkiye' ye kültür olarak en yakın ülkeler bilindiği gibi Güney Kore ve Kuzey Kore' dir. Bu iki ülke ile sadece kültür olarak değil, ticaret olarak da oldukça yakın olduğumuz herkes tarafından bilinmekte. Güney Kore ve Kuzey Kore' de ana dil Korece' dir. Halkın tamamı sadece Korece konuşmaktadır. Oldukça zor bir dil olduğu bilinen Korece öğrenme konusunda en büyük problemleri çıkaran dillerden biridir. 

Türkiye bu iki ülke ile yoğun olarak ticaret yapmakta ve uluslararası temaslarda bulunmaktadır. Türkiye' de ticaret yapan her şirketin muhakkak Korece bilen bir eleman ihtiyacı bulunmaktadır. Yabancı dilin bu denli önemli olduğu bu dönem içerisinde pek çok kişi Korece dili bilmesi ile rahatlıkla işe girebilmektedir. 

Korece dilini öğrenmenin en pratik yolu olarak özel ders bilinmektedir. Öğrenmesi güç olan bu dilin kaliteli bir eğitmen tarafından ilgilenilerek ve rahatça konuşularak öğrenilmesi gereklidir. Kaliteli bir eğitim ile çok daha kısa sürede öğrenilebilen bu dil sayesinde iş dünyasında rahatlıkla başvurularda bulanabileceksiniz. İkinci bir dilin verdiği özgüven ile çok daha sağlıklı bir iş hayatı kazanabilirsiniz.

İkinci Bir Dil Olarak Japonca

 Japonya'da büyük şirketlerin dışında İngilizce konuşan az. İş dünyasında birçok firmada bu insanlara İngilizce değil Japonca ile yaklaştığınızda bir şekilde sizi tutuyorlar. Sony'de, Toyota'da İngilizce ile her şeyi halledebilirsiniz tabii. Amerika'da, dünyanın birçok ülkesinde de, Japonca'ya ilgi yüksek çünkü Japonya çok büyük şirketleri olan bir ülke. 

Japonya'nın 3 alfabesi var. "Hiragana""Katagana" ve "Kanji". Hiragana ilk öğrenmeye başlayanlar için kolay bir alfabe. Genelde çizgi filmlerde olur, çocuklar için. Japoncaya başlayanlar onunla başlamak zorunda. Katagana Japonca'ya dışarıdan gelen kelimeler için özel üretilmiş bir alfabe. Kanji de en zor alfabe.  Kanji bilmezsen, Japonya'da gazete okuyamazsın, liseyi bitirmeyen gazete okuyamaz, televizyon seyredersin ama anlamazsın.

Japonca Türkçe'ye çok uzak değil. Köklerin sonuna gelen eklerle kelimeler değişiyor. Cümle dizilimi, bağlaç, fiiller aynı. Telaffuzda bir farklılık yok, gırtlaktan olan Çincedir.  Kapadokya'da gözleme satan teyze İngilizce, İspanyolcadan daha kolay öğrenebilir Japoncayı. Japonya da bir deyiş var "Bizim yazıyı söken kişi zor şeyleri iyi yapar" derler bununla bizim "Zahmetsiz rahmet olmaz" sözünü birleştirmek gerekiyor.

Japon kültürünü öğrenmek, Japoncayı öğrenmekten daha zordur. Yine de doğuda kendinizi bir şekilde yakın hissedebileceğiniz toplumlardan biridir.

Öğrenirken çok özel şeyleri de fark ediyorsunuz.  Japonya'da bazı insanların işi sadece yazı yazmaktır, kanjileri doğru bir şekilde yazmak. Onlar için çok kutsal bir şey bu yazı. Misal, çiziliş sırasına uymazsanız o kelimeyi anlamazlar. Çiziliş sırasına göre yazmanız lazım.

 

güncelleme: 3.4.2023 16:02